Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 20’si tutuklu 46 Kürt gazetecinin yargılandığı davaya dikkat çekmek için bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü ve Fırat Haber Ajansı (ANF) muhabiri Arzu Demir, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Editörü Çağdaş Kaplan katıldı.
ETHA editörü ve ANF muhabiri Arzu Demir, tutuklu gazetecilere dikkat çekmek amacıyla basın toplantısı düzenlediklerini belirtti. 20 meslektaşının KCK basın davasında 2 yıldır tutuklu olduğuna dikkat çeken Demir, davaya 28 Ekim günü tekrar başlanacağını ve 5 gün süreciğini kaydetti. Kendisinin de içerisinde olduğu 46 kişinin yargılandığını ifade eden Demir, yargılandıkları davanın gündem olmamasını eleştirdi. KCK basın davasında mahkeme heyetinin davayı bitirmek ve ağır cezalar verme eğiliminde olduğuna dikkat çeken Demir, davada savunma haklarının kısıtlandığı için hukuki tartışma zemininin de ortadan kalktığını söyledi.
Ardından konuşan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi basın toplantısına, İtalya Gazeteciler Sendikası tarafından Türkiye Gazeteciler Sendikası’na verilen ödülle katıldı. İpekçi, sendikanın tutuklu bulunan gazeteciler adına TGS’ye ödülün verildiğini söyledi. Ödülün kendileri için onur olduğunu kaydeden İpekçi, AKP Hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan için utanç belgesi olduğunu söyledi.
‘MESLEKTAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Meslektaşlarına sahip çıktıklarını vurgulayan İpekçi, “Başbakan MİT Müsteşarına sahip çıksın, yolsuzluk yapan belediye başkanlarına sahip çıksın. Bu kanundışı hukuk dışı eylemler içerisinde olan bürokratlarının arkasında durduğu kadar, meslektaşlarımızın da arkasında dursun. Bunu yapacağına çok kanaat getirmiyoruz. Ama bu çağrımızdır ona” şeklinde konuştu.
‘TMY VE ÖYM’LER KALDIRILMALI’
Terörle Mücadele Yasası’nın tümüyle kaldırılmadan, Özel Yetkili Mahkemeler lağvedilmeden Türkiye’deki basın özgürlüğü sorunu ifade özgürlüğü sorunu ortadan kalkmayacağını kaydeden İpekçi, “Türkiye’de gazetecilerin yargılanması uluslararası düzeyde basının ifade özgürlüğüne de bir tehdit” dedi.
‘BASIN DAVALARINI İZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ’
Basın davalarını izlemeye gayret ettiklerini de söyleyen İpekçi, gazeteci arkadaşlarının mesleki faaliyetleri dolayısıyla yargılandığı için savunduklarını belirtti. İpekçi, gelecek hafta 20’si tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı KCK basın davasını takip edeceklerini ve 30 Ekim tarihinde Füsun Erdoğan davasını izleyeceklerini ifade etti. İpekçi, “Tutuklandıktan sonra örgüt üyeliği ile suçlanan meslektaşlarımız tahliye olduktan sonra da hala da gazetecilik yapıyorlar” diye konuştu.
Bütün gazetecilerin bedel ödeyen meslektaşlarına sahip çıkmasını isteyen İpekçi, “Sadece kendi çalıştığımız kurumlardaki meslektaşlarımıza değil, yargılanan bütün arkadaşlarımıza aynı ölçüde yaklaşmamız, aynı hassasiyet ile yaklaşmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘VERİLEN MÜCADELE ONUR MÜCADELESİ’
Ardından konuşan DİHA editörü Çağdaş Kaplan, verdikleri mücadelenin onur mücadelesi olduğunu ama Türkiye için ise utanç olduğunu söyledi. Kaplan, 2011 yılında yapılan baskınlar sonucu yaşanan tutuklamaların basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından kaygı uyandırdığını belirtti. Yargılanan 46 gazetecinin yaptıkları röportajlar, yazdıkları makalelerden, takip ettikleri haberlerden, takip ettikleri haberlerden çektikleri fotoğrafların suç delili olarak terör örgütü faaliyeti yürütmekle suçlandığını ifade eden Kaplan, “Sadece bu haberler terör örgütü üyeliğine delil olarak sunulmaya çalışılıyor” dedi.
‘YARGISIZ İNFAZ OLACAK’
Mahkemenin davayı bir an önce sonuçlandırma çabalarına da değinen Kaplan, “Mahkemenin bir telaşı var. Hukuksuzluklar içerisinde bu dosyayı bir an önce bitirip yargılanan arkadaşlarımıza ceza verme gibi niyeti var. Neredeyse ayda bir, iki defa duruşma görülmeye başlandı. Bu hukuki olarak belki yargılamanın hızlı devam etmesi açısından olumlu bir şeydir ama daha delil ikameleri dahi yapılmadan deliller tartışılmadan ceza verilmesi, dosyanın mütalaaya çıkarılmaya çalışılması çok büyük bir hukuksuzluk. Arkadaşlarımız için yargısız infaz olacak açıkçası” diye konuştu.
Kaplan’ın ardından söz alan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, tutuklu gazeteci Mazlum Özdemir ile Turabi Kişin’in mektuplarını okudu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 20’si tutuklu 46 Kürt gazetecinin yargılandığı davaya dikkat çekmek için bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü ve Fırat Haber Ajansı (ANF) muhabiri Arzu Demir, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Editörü Çağdaş Kaplan katıldı.
ETHA editörü ve ANF muhabiri Arzu Demir, tutuklu gazetecilere dikkat çekmek amacıyla basın toplantısı düzenlediklerini belirtti. 20 meslektaşının KCK basın davasında 2 yıldır tutuklu olduğuna dikkat çeken Demir, davaya 28 Ekim günü tekrar başlanacağını ve 5 gün süreciğini kaydetti. Kendisinin de içerisinde olduğu 46 kişinin yargılandığını ifade eden Demir, yargılandıkları davanın gündem olmamasını eleştirdi. KCK basın davasında mahkeme heyetinin davayı bitirmek ve ağır cezalar verme eğiliminde olduğuna dikkat çeken Demir, davada savunma haklarının kısıtlandığı için hukuki tartışma zemininin de ortadan kalktığını söyledi.
Ardından konuşan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi basın toplantısına, İtalya Gazeteciler Sendikası tarafından Türkiye Gazeteciler Sendikası’na verilen ödülle katıldı. İpekçi, sendikanın tutuklu bulunan gazeteciler adına TGS’ye ödülün verildiğini söyledi. Ödülün kendileri için onur olduğunu kaydeden İpekçi, AKP Hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan için utanç belgesi olduğunu söyledi.
‘MESLEKTAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Meslektaşlarına sahip çıktıklarını vurgulayan İpekçi, “Başbakan MİT Müsteşarına sahip çıksın, yolsuzluk yapan belediye başkanlarına sahip çıksın. Bu kanundışı hukuk dışı eylemler içerisinde olan bürokratlarının arkasında durduğu kadar, meslektaşlarımızın da arkasında dursun. Bunu yapacağına çok kanaat getirmiyoruz. Ama bu çağrımızdır ona” şeklinde konuştu.
‘TMY VE ÖYM’LER KALDIRILMALI’
Terörle Mücadele Yasası’nın tümüyle kaldırılmadan, Özel Yetkili Mahkemeler lağvedilmeden Türkiye’deki basın özgürlüğü sorunu ifade özgürlüğü sorunu ortadan kalkmayacağını kaydeden İpekçi, “Türkiye’de gazetecilerin yargılanması uluslararası düzeyde basının ifade özgürlüğüne de bir tehdit” dedi.
‘BASIN DAVALARINI İZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ’
Basın davalarını izlemeye gayret ettiklerini de söyleyen İpekçi, gazeteci arkadaşlarının mesleki faaliyetleri dolayısıyla yargılandığı için savunduklarını belirtti. İpekçi, gelecek hafta 20’si tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı KCK basın davasını takip edeceklerini ve 30 Ekim tarihinde Füsun Erdoğan davasını izleyeceklerini ifade etti. İpekçi, “Tutuklandıktan sonra örgüt üyeliği ile suçlanan meslektaşlarımız tahliye olduktan sonra da hala da gazetecilik yapıyorlar” diye konuştu.
Bütün gazetecilerin bedel ödeyen meslektaşlarına sahip çıkmasını isteyen İpekçi, “Sadece kendi çalıştığımız kurumlardaki meslektaşlarımıza değil, yargılanan bütün arkadaşlarımıza aynı ölçüde yaklaşmamız, aynı hassasiyet ile yaklaşmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘VERİLEN MÜCADELE ONUR MÜCADELESİ’
Ardından konuşan DİHA editörü Çağdaş Kaplan, verdikleri mücadelenin onur mücadelesi olduğunu ama Türkiye için ise utanç olduğunu söyledi. Kaplan, 2011 yılında yapılan baskınlar sonucu yaşanan tutuklamaların basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından kaygı uyandırdığını belirtti. Yargılanan 46 gazetecinin yaptıkları röportajlar, yazdıkları makalelerden, takip ettikleri haberlerden, takip ettikleri haberlerden çektikleri fotoğrafların suç delili olarak terör örgütü faaliyeti yürütmekle suçlandığını ifade eden Kaplan, “Sadece bu haberler terör örgütü üyeliğine delil olarak sunulmaya çalışılıyor” dedi.
‘YARGISIZ İNFAZ OLACAK’
Mahkemenin davayı bir an önce sonuçlandırma çabalarına da değinen Kaplan, “Mahkemenin bir telaşı var. Hukuksuzluklar içerisinde bu dosyayı bir an önce bitirip yargılanan arkadaşlarımıza ceza verme gibi niyeti var. Neredeyse ayda bir, iki defa duruşma görülmeye başlandı. Bu hukuki olarak belki yargılamanın hızlı devam etmesi açısından olumlu bir şeydir ama daha delil ikameleri dahi yapılmadan deliller tartışılmadan ceza verilmesi, dosyanın mütalaaya çıkarılmaya çalışılması çok büyük bir hukuksuzluk. Arkadaşlarımız için yargısız infaz olacak açıkçası” diye konuştu.
Kaplan’ın ardından söz alan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, tutuklu gazeteci Mazlum Özdemir ile Turabi Kişin’in mektuplarını okudu.