CNN International’ın İstanbul muhabiri Ivan Watson’un Gezi Parkı olaylarının birinci yıldönümünde Taksim Meydanı’nda gözaltına alınmak istemesiyle ilgili konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, “CNN’in dalkavuğu orada bir şeyler yapmaya çalışıyor. CNN International, geçen yıl 8 saat aralıksız yayın yaptı, ülkemi farklı göstermek için. Şimdi de suçüstü yakalandı. Bunların basın özgürlüğü falan derdi yok. Adeta ajanlık için buradalar” dedi.
Bir gazeteciyi “dalkavuk,” yaptığı gazeteciliği ise “suç” ve “ajanlık” ilan eden Başbakan Erdoğan’ın, bu cümlelerin arasında “basın özgürlüğünden” bahsetmesi trajikomiktir.
Gerek Başbakan’ın, gerekse hükümete yakın medyanın son bir yılda artan bir dozajla gazetecileri ve özellikle yabancı basın kuruluşlarının Türkiye’deki muhabirlerini hedef alan söylemlerini kınıyoruz.
Son olarak BBC Türkçe ve Der Spiegel muhabirlerine yönelen hücumların ardından gazetecilerin güvenlikleri konusunda yetkililerin özel bir sorumluluk taşıdığını hatırlatıyoruz.
Türkiye’yi dünya medyasına kapatmak gibi bir çaba varsa, bunun, demokrasinin temel nitelikleriyle çelişmesi nedeniyle ülkemizin itibarına zarar vermekten başka bir işe yaramayacağı uyarısında bulunuyoruz.
Son olayda, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından yabancı gazetecilere verilen Basın Kartı’nın, kolluk kuvvetleri tarafından reddedilmesinin de,hukuk devleti ilkeleriyle temelden çelişen bir uygulama olduğuna dikkat çekiyoruz.
Bu gelişmeler ışığında yetkilileri, gazetecileri hedef haline getiren söylemlere son vermeye çağırıyoruz.
Hükümetin, enerjisini bu tür söylemler yerine, gazetecilerin görevlerini her demokraside olduğu gibi özgürce, etkin bir şekilde yapacakları bir ortamı oluşturmaya vakfetmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Gazetecilere Özgürlük Platformu