17 Şubat 2015 günü öldürülen meslektaşımız, yoldaşımız, gazeteci dostumuz Nuh Köklü’nün ölümünün 3. yıl dönümü..
Acımız da öfkemiz de hala taze. Hayatı boyunca gazetecilikten başka bir şey yapmayan, güler yüzlü, düşmanı olmayan birisinin, hem de kar topu yüzünden öldürülmesi çürümüş vicdanların göstergesi. Bütün bir hayatı mücadele etmekle geçen Nuh Köklü, gazetecilerin güvenceli, sendikalı çalışma mücadelesinin de hep bir parçası oldu. O, 2007 yılında girdiği Sabah gazetesinde çalışanların sendikalı olması için başlayan örgütlenme çalışmasının en önünde yer alan gazetecilerden birisiydi. 2009 yılında greve çıkılmasına çok kısa bir zaman kala işyeri temsilcisiyken işten atıldı.
İşten atılmış olmasına rağmen grev önlüğünü üzerinden hiç çıkarmadı. Grevci arkadaşlarıyla birlikte her gün Sabah-Atv binası önünde grev nöbeti tuttu. Dayanışma, örgütlülük onun yaşam ilkelerinden biriydi. İşsiz kaldığı dönemlerde dahi gazetecileri bir araya getirme çabasından vazgeçmedi. Ölümünden kısa bir süre öncesine kadar Türkiye Gazeteciler Sendikası öncülüğünde işsiz gazetecileri bir araya getirmeye çalışıyordu.
Gazetecilerin basın özgürlüğü, sendika, iş ve gelecek güvencesi mücadelesinde hep yaşayacaksın. Unutmayacağız.