Türkiye’nin en temel meselelerinden biri olan Kürt sorununa ilişkin haberler yaptılar, mağdurlar ve taraflarla görüştüler; örgüt üyesi ilan edildiler.
Editör olarak muhabirlere, telefonda takip edilecek haberler ile ilgili bilgiler verdiler; örgüt yöneticisi olarak talimat vermekle suçlandılar.
Ajansları adına takip ettikleri haberleri, Kürt televizyon kanallarına canlı telefon bağlantılarıyla aktardılar; örgüt propagandası yapmakla itham edildiler.
Gazetecilik mesleğinin tüm gereklerini yerine getirdiler, gerçekleri halka ulaştırmaya çalıştılar.
Bu nedenle hapsedildiler.
Kürt basın kuruluşlarında çalışan meslektaşlarımız, arkadaşlarımızdan 20’sinin tutukluları 3’üncü yılına giriyor.
Türkiye cezaevlerinde hâlâ 62 gazeteci bulunuyor. Kısa bir süre önce bu gazetecilerden Füsun Erdoğan, Arif Çelesi ve Bayram Namaz’ın da içinde olduğu 6’sı, geçtiğimiz ay müebbet hapis cezası ve binlerce yıllık hapis cezasına çarptırıldı.
Kürt gazetecilerin 2 yıldır yargılandığı dava, bir ortaoyunundan öteye gitmedi. Her duruşma, her duruşma sonrası bir önceki kararı anımsatan kararlar, bu yargılamadan adalet beklemenin beyhude olduğunu gösterdi.
Her duruşma, meslektaşlarımızın, çözümsüz bırakılan Kürt sorununun bir sonucu olarak tutuklandığını ortaya koydu.
Bu nedenle, ilk sözümüz iktidara: Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için adım at, Kürt gazetecileri serbest bırak.
İkinci çağrımız meslektaşlarımıza;
Cezaevlerine tıkılan Kürt gazetecilerle, aynı adliye koridorlarında, aynı kent meydanlarında, aynı salonlarda haber takibi yaptık. Onlar bizim meslektaşlarımız, arkadaşlarımız.
Onların özgürlüğü bizim özgürlüğümüz, esareti bizim esaretimiz.
Son çağrımız ise demokrasi ve barış güçlerine; bugün cezaevlerinde tutulan meslektaşlarımız sizlerin gerçeğe ulaşma güvenceniz.
Özgürlüğümüze, meslektaşlarımıza sahip çıkmak için Özgür Gündem gazetesi çalışanlarıyla birlikte 30 Kasım Cumartesi akşamı saat 18.00’de Galatasaray’da basın açıklaması yapıyoruz. Haber alma ve haber verme hakkımıza sahip çıkmak için hepinizi 2 Aralık’ta Silivri’ye çağırıyoruz.
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
İSTANBUL ŞUBESİTürkiye’nin en temel meselelerinden biri olan Kürt sorununa ilişkin haberler yaptılar, mağdurlar ve taraflarla görüştüler; örgüt üyesi ilan edildiler.
Editör olarak muhabirlere, telefonda takip edilecek haberler ile ilgili bilgiler verdiler; örgüt yöneticisi olarak talimat vermekle suçlandılar.
Ajansları adına takip ettikleri haberleri, Kürt televizyon kanallarına canlı telefon bağlantılarıyla aktardılar; örgüt propagandası yapmakla itham edildiler.
Gazetecilik mesleğinin tüm gereklerini yerine getirdiler, gerçekleri halka ulaştırmaya çalıştılar.
Bu nedenle hapsedildiler.
Kürt basın kuruluşlarında çalışan meslektaşlarımız, arkadaşlarımızdan 20’sinin tutukluları 3’üncü yılına giriyor.
Türkiye cezaevlerinde hâlâ 62 gazeteci bulunuyor. Kısa bir süre önce bu gazetecilerden Füsun Erdoğan, Arif Çelesi ve Bayram Namaz’ın da içinde olduğu 6’sı, geçtiğimiz ay müebbet hapis cezası ve binlerce yıllık hapis cezasına çarptırıldı.
Kürt gazetecilerin 2 yıldır yargılandığı dava, bir ortaoyunundan öteye gitmedi. Her duruşma, her duruşma sonrası bir önceki kararı anımsatan kararlar, bu yargılamadan adalet beklemenin beyhude olduğunu gösterdi.
Her duruşma, meslektaşlarımızın, çözümsüz bırakılan Kürt sorununun bir sonucu olarak tutuklandığını ortaya koydu.
Bu nedenle, ilk sözümüz iktidara: Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için adım at, Kürt gazetecileri serbest bırak.
İkinci çağrımız meslektaşlarımıza;
Cezaevlerine tıkılan Kürt gazetecilerle, aynı adliye koridorlarında, aynı kent meydanlarında, aynı salonlarda haber takibi yaptık. Onlar bizim meslektaşlarımız, arkadaşlarımız.
Onların özgürlüğü bizim özgürlüğümüz, esareti bizim esaretimiz.
Son çağrımız ise demokrasi ve barış güçlerine; bugün cezaevlerinde tutulan meslektaşlarımız sizlerin gerçeğe ulaşma güvenceniz.
Özgürlüğümüze, meslektaşlarımıza sahip çıkmak için Özgür Gündem gazetesi çalışanlarıyla birlikte 30 Kasım Cumartesi akşamı saat 18.00’de Galatasaray’da basın açıklaması yapıyoruz. Haber alma ve haber verme hakkımıza sahip çıkmak için hepinizi 2 Aralık’ta Silivri’ye çağırıyoruz.
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
İSTANBUL ŞUBESİ