Özellikle son beş yıldır üç ayda bir yayımladığımız medya gözlem raporlarını başlıklandırmada sıkıntı yaşıyoruz. “Daha kötüleşiyor”, “daha daha kötüleşiyor” dışında başlık atmak imkaansız gibi. Bu kez size bıraktık.
Üç Suriyeli haberci öldürüldü; geçen yıl 22 olan tutuklu gazeteci sayısı 31’e çıktı; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret (TCK 299 ve 125/3) veya kişilik haklarına saldırı iddiasıyla 42’si gazeteci 93 kişiye işlem yapıldı; bunlardan altı gazeteci ve bir siyasetçi toplam 6 yıl ve 24 gün hapse (11 ay 20 günü ertelemeli) mahkum edildi.
26 gazetecinin Terörle Mücadele Kanunu (TMK) uyarınca 337 yıl 6 ay hapisle, 58’inin de “örgüt yöneticiliği,” örgüt üyeliği” veya “örgüte yardım” suçlamasıyla 877 yıl 6 ay hapisle yargıladığını gösteriyor. Ayrıca, dört gazeteci, “silahlı isyana teşvik” veya “darbe teşebbüsü” suçlamasıyla toplam iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 40 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. 2 gazeteci de, “örgüt üyeliği” ve “casusluk” iddiasıyla müebbet hapis ve 20 yıl hapis istemiyle soruşturma geçiriyor.
Barış sürecinden iyide uzaklaşılmasıyla birlikte mahkemeler, Kürt medyasından üç gazeteciyi 6 yıl 3 ay 22 gün hapis ve 24 bin TL para cezasına mahkum etti.
Medya Gözlem’den başlıklar
Hükümet, 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerde yitirdiği çoğunluğa 1 Kasım Genel Seçimler sonucunda yeniden kavuşmasıyla birlikte medyaya yönelik baskıları yoğunlaştırdı; Cemaatine yakın televizyon kanallarını dijital platformlardan çıkarıp, yayınını ele geçirdi; Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’ü tutuklattı.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Sulh Ceza Hakimlikleri ve İç Güvenlik Kanunu ile iyice güçlenen iktidar 2015’in Ekim-Kasım-Aralık aylarında gazetecilere karşı baskıları yoğunlaştırdı; medya temsilcilerini “casusluk”, “darbecilik”, “teröristlik” ile yaftaladı.
Hükümet, iç barışın çok yönlü zedelendiği, Suriye/Ortadoğu diplomasisinde geriye düşüldüğü bir dönemde, üç yıllık Avrupa Birliği sessizliğini bozduysa da inandırıcı olamadı. Uluslararası ve ulusal birçok gazetecilik örgütü, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasını kınamakla birlikte AB’yi Türkiye ilişkilerinde, medya özgürlüğünün Suriyeli sığınmacılar meselesi göre ikinci plana atmaması konusunda uyardı.
Türkiye hükümeti uluslararası ve ulusal birçok gazetecilik örgütünün toplu tepkilerine neden olurken, eleştirel her politik duruştan medya temsilcileri de Silivri Cezaevi önüne “Umut Nöbeti” tuttu. Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi, Dündar’ın tutuklanması talimatı ve medyaya karşı yoğun “hakaret” davalarıyla reform ruhuna zarar verdi.
BİA Medya Gözlem Raporu’nda “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit ve engellemeler”, “soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar”, “hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “Anayasa Mahkemesi”, “AİHM”, “RTÜK” ve “YSK” bölümleri yer alıyor.
Üç ay boyunca gazeteciler hakkında TCK ile TMK birlikte uygulanmak suretiyle yargılamalar sürdü. Yargılamalarda gazeteci ve dağıtımcı / medya çalışanlarına yönelik gazetecilik yoluyla “silahlı örgüt üyesi olmak”, “örgüte yardım etmek” veya “örgüt kurmak, sevk ve idare etmek” suçlamaları devam etti.
Hapis Gazeteciler: Çoğu Kürt medyasından
31 gazeteci ve 8 dağıtımcı 2016’ya cezaevinde girdi. Gazetecilerin 17’si ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasından; TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Cezaevindeki 31 gazeteciden 19’u hükümlü, üçünün yargılanması sürüyor; dokuzunun durumu soruşturma aşamasında.
Geçen yılın aynı döneminde 22 gazeteci ve 10 dağıtımcı cezaevindeydi; gazetecilerden 14’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasındandı. 22 gazeteciden 18’i hükümlü, üçünün davası, birinin soruşturması sürüyordu.
Hapisteki 31 gazeteciden 17’si ‘Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye’ (KCK), ‘PKK’ ve ‘DYG’; ikisi ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’ (MLKP); ikisi ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C); biri ‘Direniş Hareketi’, biri ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L) örgütlerine üyelik suçlamasıyla yargılanma konusu oldu.
Biri “FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması” örgütü yöneticiliğinden, biri “Devletin gizli belgelerini tahrip/kullanma” ve “hükümeti yıkmaya teşebbüs” iddiasıyla yargılanırken, biri “FETÖ/PDY örgüt yöneticiliği”nden soruşturmaya konu edildi; ikisi de “FETÖ/PDY” örgütüne “yardım” ve “gizli belge temin etmek”ten soruşturma geçiriyor.
Bir gazeteci üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) yargılandı; bir diğeri Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi (PYD) örgütü “propagandası” yapmaktan, biri de bilinmeyen bir “örgüte yardım”dan soruşturma geçiriyor.
Geçen yılın aynı döneminde, hapiste ‘Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye’ (KCK) ‘PKK’ ve ‘DYG’den 14, ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’nden (MLKP) iki, ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C), Direniş Hareketi’, ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L), İBDA/C, “Paralel Darbeci Örgüt” ve ‘Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt’ davalarından birer olmak üzere 22 gazeteci bulunuyordu.
2014 sonu itibariyle de, cezaevindeki 22 gazeteciden 14’ü ‘KCK/PKK/PYG’; 2’si ‘MLKP); 1’i ‘DHKP-C’; 1’i ‘Direniş Hareketi’, 1’i ‘TKEP/L’, 1’i İBDA/C, 1’i “Paralel örgüt” davalarından hapiste. Biri de üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) içerdeydi.
Saldırılar: 17 saldırı ve 3 infaz
Ekim-Aralık 2015 döneminde 15 gazeteci, 1 medya grubu ve 1 medya organı saldırıya uğradı. Antep’te üç Suriyeli gazeteci öldürüldü. 4 gazeteci, 5 medya organı tehdit edildi.
2014’ün aynı döneminde 33 gazeteci, 2 İnternet sitesi ve 1 Twitter hesabı saldırı yaşamış, 1 gazeteci dağıtımcısı öldürülmüş, 4 gazeteci de tehdit edilmişti. 2014 yılının tamamında ise, 142 gazeteci, 2 gazete, 1 gazete matbaası, 6 internet sitesi, 1 Twitter hesabı saldırının hedefi olmuş, gazeteci ve medyaya karşı 23 sözlü saldırı veya tehdit gelişmişti.
34 gazeteciye gözaltı; 1’ine ters kelepçe
Ekim-Aralık 2015’te, 34 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alındı; 1’i ters kelepçe takılarak gözaltı girişimi yaşadı. 2014’ün aynı döneminde 43 gazeteci gözaltına alınmıştı. 2014 yılının tamamında bu sayı 72 idi.
93 “Erdoğan” sanığı/mağduru/şüphelisi
Ekim-Aralık döneminde, 4 gazeteci ve 1 siyasetçi TCK’nın 299. Maddesinden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla toplam 2 yıl 10 ay 27 gün (11 ay 20 günü ertelemeli) hapis cezasına mahkum edildi.
8 gazeteci ve bir eski vekil hakkında yazı, görüş ve eleştirileri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret”ten ve TCK’nın 299. Maddesinden yeni dava açıldı. Mahkemeler, 8 gazeteci ve çeşitli siyasi parti mensubu iki kişiyi bu maddeden yargılamaya devam ediyor.
Bu dönemde 10 gazeteci hakkında TCK’nın 299. Maddesi temelinde yeni soruşturma açıldı. Haklarında daha önce 299. maddesinden soruşturma başlatılan 3 gazeteci ve bir karikatürist hakkında takipsizlik kararı verildi. Bu maddeden iki de suç duyurusu yapıldı.
İki gazeteci yayın yoluyla eski Başbakan Erdoğan’a hakarette bulunduğu iddiasıyla TCK’nın 125/3 maddesi uyarınca 3 yıl 1 ay 27 gün hapse mahkum edildi. Bir yönetmen ve bir yazar da toplam 1 yıl 9 ay hapis ve 6 bin TL de adli para cezasına çarptırıldı. 23 eylemci, 2 gazeteci ve 2 öğretmenin ceza davaları ise sürüyor. Bir gazeteci hakkında da suç duyurusu var.
Eski Başbakan da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 1 gazeteci, 1 gazete ve 1 İnternet sitesi toplam 28 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Bir gazeteci hakkında açılan toplam 120 bin TL’lik dava ise sürüyor.
Ekim-Aralık döneminde 42’si gazeteci 93 kişi, eski Başbakan (TCK 125) ve Cumhurbaşkanı (TCK 299) Recep Tayyip Erdoğan’a yayın yoluyla hakaret ettikleri veya Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulundukları iddiasıyla işlem (mahkumiyet, kovuşturma, soruşturma, şikayet ve tazminat olarak) gördü.
Geçen yılın aynı döneminde, Erdoğan’a hakaret ettikleri veya kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle 9 gazeteci yargılanmış, 1’i 7 bin TL tazminata mahkum olmuştu. Ayrıca, bir akademisyen ve bir öğrenciye toplam 11 ay 20 gün hapis (ertelemeli) ve 6 bin 80 TL adli para cezası verilmişti.
2014 yılının tamamında da, eski Başbakan Erdoğan’a hakaret iddiasıyla 2 gazeteci toplam 11 ay 20 gün ertelemeli hapse ve 7 bin TL para cezasına; 61 kişi de, toplam 31 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 332 bin 660 TL para cezasına mahkum edilmişti.
Sansür TV yayıncılığına sıçradı
Ekim-Aralık 2015 döneminde 18 TV kanalı Tivibu, Digiturk ve TURKSAT gibi dijital platformlardan dışlandı; 13 İnternet sitesi, 4 yazara ait kitap, 2 dergi, 2 mizah dergisi, 1 gazete haberi, 1 broşür, 1 panel, 1 anma sansüre uğradı. 4 gizlilik kararı, 3 yayın yasağı kararı çıktı. En az 2 olayda akreditasyon ayrımcılığına başvuruldu.
Geçen yılın aynı döneminde 6 gazeteci, 2 site, 2 Facebook sayfası, 1 kitap, 1 film, 1 piyano eseri sansüre uğramış, 4 yayın yasağı ile 4 akreditasyon ayrımcılığı yaşanmıştı.
2014 yılının tamamında 30 İnternet sitesi veya haberi, 17 gazeteci, 2 gazete, 3 Facebook sayfası, 3 film, 2 afiş, 1 resim sergisi, 1 piyano eseri, 1 konser, 1 kitap sansüre uğramıştı. Ayrıca, 7 yayın yasağı, 4 akreditasyon ayrımcılığı, cezaevinde 2 haberleşme yasağı da meydana gelmişti.
Hakaret: 7 gazeteci mahkum, 5’ine yeni ceza davası
Ekim-Aralık 2015’te 7 gazeteci toplam 2 yıl 2 ay 7 gün hapse ve 19 bin 890 TL adli para cezasına mahkum edildi, 13 gazeteciye açılan ceza davaları sürüyor, 5’ine yeni ceza davası açıldı; 2’si beraat etti.
Kişilik haklarına saldırı iddiasıyla 2 gazeteci 9 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi. 4 gazeteci toplam 1 milyon 40 bin TL, 2 gazete de 100 bin TL tazminat istemiyle yargılanıyor.1 gazeteci açılan tazminat davası reddedildi.
Geçen yılın aynı döneminde, 2’si gazeteci ve bir öğrenci toplam 3 bin 480 TL (1.740 TL’si ertelemeli) adli para cezası ve 23 bin TL de tazminata mahkum edilmiş; 13 gazeteci, 1 köşe yazarı, 1 çizer de yargılanmaktaydı.
2014 yılında 10 gazeteciye, TCK’nın “düşmanlığa tahrik”, “dini değerleri aşağılamak” ve “hakaret” suçlamalarıyla 3 yıl 5 ay 9 gün hapis ve 14 bin 280 TL de para cezası verilmişti.
TMK ve TCK: Gazeteci = “terörist” ve “casus”
Ekim-Aralık 2015 döneminde 26 gazeteci TMK uyarınca 337 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyordu; bunlardan 3’ü “örgüt açıklamaları yayımlamak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla toplam (1 yıl 6 ay 22 günü ertelemeli) 6 yıl 3 ay 22 gün hapis ve 24 bin TL para cezasına mahkum oldu. 135 yıl hapis istemiyle yargılanan 18’inin davası zamanaşımından düştü; 1’i beraat etti. İki gazeteciye açılan dava yeniydi. Hukukçu Tahir Elçi, TMK’dan daha açıldıktan sonra Diyarbakır’da öldürüldü. 32 gazeteci ve bir yazar hakkında TMK’dan yeni soruşturma açıldı.
58 gazeteci “örgüt yöneticiliği,” örgüt üyeliği” veya “örgüt örgüte yardım”dan toplam 877 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyor; 2 gazeteci, “örgüt üyeliği” ve “casusluk” iddiasıyla müebbet hapis ve 20 yıl hapis istemiyle soruşturma geçiriyor. 2 gazeteci “casusluk”tan beraat etti.
Ayrıca, 4 gazeteci, “silahlı isyana teşvik” veya “darbe teşebbüsü” suçlamasıyla toplam iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 40 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
6 gazeteci “soruşturmanın gizliliğini ihlal” veya “gizliliği ihlal”den yargılandı; 3’ü beraat etti. 4 gazeteci, “polise direnmek”, 2 gazeteci üçer dava kapsamında “Askeri kuvvetleri aşağılamak”, 1’i “Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla yargılanıyor. Bu son suçlamalardan istenen cezaların toplamı 36 yılı buluyor.
Bir gazete için “Atatürk’e hakaret”ten suç duyurusunda bulunuldu; bir yazar 1 yıl 9 ay hapse mahkum oldu.
2014’ün aynı döneminde 4 gazeteci TMK uyarınca 268 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanıyordu. 3 gazeteci yolsuzluk haberlerinde “suçlu ilan ettikleri” iddiasıyla ertelemeli 5’şer ay hapse mahkum edilmiş; 3’üne “gizliliği ihlal ve yargıyı etkilemeye teşebbüs”ten, 1’ine “iftira”dan yeni dava açılmıştı.
2014 yılının tamamında ise, 1 gazeteciye TMK uyarınca 16 yıl 3 ay hapis cezası verilmiş, 4’ü de 268 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanmıştı. 10 gazeteci de, TCK’nın “düşmanlığa tahrik”, “dini değerleri aşağılamak” ve “hakaret” suçlamalarıyla toplam 3 yıl 5 ay 9 gün hapis ve 14 bin 280 TL de para cezasına mahkum edilmişti.
HDP’ye 182 fezleke, toplu soruşturma
15 Aralık itibariyle, Halkın Demokrasi Partisi (HDP) milletvekilleri ve bağımsız vekiller hakkında TBMM Başkanlığı’na sunulmuş 182 fezleke bulunuyor.
Ayrıca, Ankara ve Diyarbakır Başsavcılıkları, “hendek” ve “özyönetim” açıklamalarının ardından HDP’den en az 9 vekil ve yetkili hakkında soruşturma başlattı.
HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, eski HDP milletvekili Sebahat Tuncel, Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü soruşturma geçiriyor. İşlemler, “terör örgütü propagandası”, “suç işlemeye tahrik”, “halkı isyana teşvik”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak”, “suçluyu övmek” gibi gerekçelere dayandırıldı.
AİHM ve AYM cezalarının ardı arkası kesilmiyor
Ekim-Aralık 2015 döneminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), üç hukukçu, iki gazeteci ve bir siyasetçinin açtığı davalarda Türkiye’yi ifade özgürlüğünü ihlal etmekten 19 bin 60 avro (yaklaşık 57 bin 516 TL) ödemeye mahkum etti.
Geçen yılın aynı döneminde Türkiye AİHM’de 3 kişiye 28 bin 800 avro (yaklaşık 83 bin 520TL) maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti. 2014 yılındaysa, 9 gazeteci ve 1 medya organının da aralarında bulunduğu kişi ve kurumlarca açılan davalarda, toplam 135 bin 612 avro (394 bin 320 TL) tazminata hükmedilmişti.
Ancak AİHM öncesi “bireysel başvuru” hakkı getirilen Anayasa Mahkemesi (AYM), Ekim-Aralık 2015 döneminde, 1 yazar, 1 radyo kuruluşu ve 1 İnternet sitesi yetkililerinin bireysel başvurusunda ifade ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini tespit etti. AYM, mahkeme gideri dahil toplam 5 bin 094 TL tazminata hükmetti. Ayrıca, “gözaltında işkence”den 1 gazeteciye 55 bin TL tazminat ödenmesine, 1 diğerinin de adil yargılanmadığı gerekçesiyle yeniden yargılanmasına hükmetti.
İşsiz gazeteciler artıyor
Üç aylık dönemde en az 213 gazeteci ve medya çalışanı işten çıkarıldı veya işten çıkma zorunda kaldı. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 47 idi. 2014 yılının tamamındaysa 339 gazeteci, yazar ve medya çalışanının işine son verilmesi ya da istifaya zorlanması gündeme gelmişti.
RTÜK: TV’lere 24 uyarı, 23 para cezası
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Ekim-Aralık 2015 döneminde haber, film ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 24 uyarı, 23 para cezası verdi. Bu dönemde radyo kuruluşlarına uyarı veya para niteliğinde bir ceza uygulamadı. Kurul, Radyo ve TV’lere toplam 1.175.106 TL idari para cezası verdi.
Geçen yılın aynı döneminde RTÜK, TV kuruluşlarına 8 uyarı, 46 para cezası, radyolara da 1 uyarı, 2 de para cezası vermişti. Radyo ve TV’lere toplam para cezası 2.400.015 TL olmuştu.
RTÜK, Yerel ve Cumhurbaşkanlık Seçimlerinin gerçekleştiği 2014 yılının tamamındaysa televizyonlara 78 uyarı, 254 para cezası, radyolara da 12 uyarı ve 7 para cezası vermişti.
YSK: 117 yayın durdurma, 59 uyarı
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 1 Kasım 2015 Erken Genel Seçimleri sürecinde 61 TV kuruluşuna toplam 117 yayın durdurma cezası, 39 televizyona da 59 uyarı cezası verdi (EÖ).
Erol Önderoğlu
İstanbul Üniversitesi Fransız Filolojisi Bölümü’nden mezun. 1996’da muhabiri olduğu uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün Türkiye temsilcisi olarak çalışıyor. 1999’dan beri İPS İletişim Vakfı’nın projesi olan bianet sitesinde, Hukuki Destek Masası koordinatörü, ifade özgürlüğü editörü ve yayın yönetmeni olarak çalıştı. 4.800 kadar imzalı haber ve makalesi bulunuyor. Bizim Gazete ve Güncel Hukuk dergisi için haber ve makaleler yazdı. Halen bianet’te Medya Gözlem Raporları’nı hazırlıyor.
Kaynak: http://bianet.org/bianet/medya/170977-2015-in-son-uc-ayinda-medya-basligi-siz-koyun