Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Hüner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın medyayı ve bazı yazarları hedef alan açıklamaları ile medyada yayımlanan ‘kin ve nefret’ içerikli bazı haberlere tepki gösterdi.
TGS İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Soma’da 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan faciadan sonra, siyasi iktidarın sorumluluğunu gizlemek ve kamuoyunu yanıltmak amacıyla bazı medya organlarında propaganda ve dezenformasyon içerikli yayınların yoğunlaştığına dikkat çekildi.
TGS İzmir Şubesi Başkanı Hüner, facianın ardındaki gerçeklerin ortaya çıkarılması için çalışan gazetecilerin görev yapmalarının engellendiğini; Soma’da, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ve Kocaeli’de düzenlenen protesto gösterilerini izleyen gazetecilerin polis şiddetine maruz kaldığını, bazılarının plastik mermiyle yaralandığını ve gözaltına alındığını belirtti.
Siyasi iktidarın ise gerçeklerin üstünü örtme telaşıyla hareket ederek, facianın sorumluluğunu medyaya yükleme çabası içine girdiğini kaydeden TGS İzmir Şubesi Başkanı Hüner’in açıklaması şöyle:
“Soma’ya gazetecilerin girişini yasaklayan, görevini yapan gazetecileri polis şiddetine maruz bırakan ve “eylemci” olmakla suçlayan Başbakanın, patronlara seslenerek gazetecilerin işten atılmasını istemesi haddi değildir. Soma’daki faciadan sonra yaptığı ilk açıklamada, ölümleri doğal karşılayan ve madenciliğin fıtratında kazaların olduğunu söyleyebilen Başbakanın ve sorumlu bakanların istifayı düşünmek yerine gazetecilerin işten atılmasını istemesi kabul edilemez.
Başbakanın, köşe yazarları Yılmaz Özdil ve Yazgülü Aldoğan hakkında kullandığı hakaret içerikli sözlerini de kınıyoruz. Gazetecilerin ve yazarların bazı haber ve yorumlarından hareket ederek, onlara hakaret etmek, kamuoyunda hedef haline getirmek, üstelik patronlara seslenerek işte atılmalarını istemek devlet adamlığıyla bağdaşmaz.
Gazetecilerin görevleriyle ilgili tartışmalar meslek içinde her zaman yapılmaktadır. Gazeteciler, mesleki ilkeler çerçevesinde ve kişilik haklarına saygı sınırları içerisinde birbirlerine karşı en ağır eleştirileri ifade etmekten asla kaçınmazlar.
Ancak Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın da (TGS) üyesi bulunduğu Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun (FIJ) kabul ettiği gazeteciliğin evrensel ilkelerinden birisi “mesleki konularda herhangi bir grubun ya da kişinin, özellikle de hükümetlerin müdahalelerini” reddetmektir.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından hazırlanan ve diğer meslek örgütleri tarafından da benimsenen Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde de aynı ilke şu şekilde yer almaktadır:
“Gazeteci sıfatını taşımayı hak eden herkes meslek ilkelerine en yüksek seviyede uymayı taahhüt eder. Ülkesindeki yasalara saygılı olmakla birlikte, hükümet ve benzeri kurumların müdahalelerine kapalıdır. Mesleki olarak yalnızca meslektaşlarının ve kamuoyunun değerlendirmeleri ile bağımsız yargı organlarının kararlarını dikkate alır.”
Bu ilkeler doğrultusunda, Başbakanın yayın kuruluşlarına ve basın emekçilerine yönelik hakarete kadar varan sözlerini reddediyoruz, kınıyoruz. Başbakanı ve siyasi iktidarı, basın ve ifade özgürlüğünü ihlal eden her türlü eylemden ve açıklamadan kaçınmaya ve ülke yönetme sorumluluğuna uygun hareket etmeye çağırıyoruz.”
Öte yandan, Halil İbrahim Hüner, bazı yayın organlarında, Soma faciasıyla ilgili olarak yapılan yayınlarda kullanılan ve kişilerin mensup oldukları ırkı ve dini aşağılamaya yönelik ifadelerin “kin ve nefret” söylemi ve “ayrımcılık” içerdiğini vurguladı.
Hüner, “Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak, evrensel meslek ilkelerine de aykırı bulduğumuz bu tür niteliksiz yayıncılığı kabul etmiyoruz, bu yayınları kınıyoruz” dedi.
Hüner, açıklamasının sonunda şunları kaydetti:
“Soma’da 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan ve yüzlerce aileyi mağdur eden olayın sorumlularının adil bir şekilde yargılanmasını, bu facianın ardındaki tüm gerçeklerin ve siyasi sorumlularının ortaya çıkarılmasını, ülkemizde bir daha benzeri facialar yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, uygulamadaki aksaklıkları giderecek önlemlerin alınmasını ve denetimlerin gereği gibi yerine getirilmesini talep ediyoruz.
Bunun için gerekli olan basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki her türlü baskı ve tehditlerin ortadan kaldırılmasını, halkın gerçekleri öğrenme hakkına saygı duyulmasını istiyoruz.”
Saygılarımızla.
Halil İbrahim Hüner
TGS İzmir Şubesi Başkanı