TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, hakkında 10 yıl 6 ay hapis cezası verilen gazeteci Yusuf Karataş’ı Diyarbakır’da ziyaret etti. Durmuş, verilen bu cezanın basın ve ifade özgürlüğünü yok etmeye, gazetecileri yıldırmaya dönük bir ceza olduğunu söyledi. Evrensel Gazetesi Diyarbakır Bürosunda gerçekleşen ziyarette Genel Başkan Gökhan Durmuş’a Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve Sendika Avukatlarından Ülkü Şahin de eşlik etti.
Ziyarette konuşan Durmuş, “Sendikamızın üyesi olan Karataş’a yöneltilen suçlamalar, ortaya sunulan deliller suç değil ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeliydi. Ancak ifade ve basın özgürlüğüne düşman olan iktidar, mahkemeleri de etkileyerek gazetecileri cezalandırmaktadır. Habere düşman olan iktidar, soru sormayı, düşünce açıklamayı da suç görmektedir” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi faaliyetlerine katılmak, komisyonlarda görev almak bir gazetecinin 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına neden olamayacağını belirten Durmuş, TBMM’de anayasa çalışmalarına davet edilen, bir çok iktidar milletvekilinin de çalışmalarına katıldığı DTK faaliyetlerini bugün suç olarak ilân etmenin hukukun tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiğinin kişiye göre ceza verdiğinin kanıtı olduğunu dile getirdi. İktidarın politikalarına göre bir dönem suç olmayan bir sivil toplum kuruluşunun, politikalar değiştiği zaman suç merkezi ilân edilmesi ve bunun üzerinden gazetecilere ceza vermenin yanlış olduğunu belirten Durmuş, “Mahkeme heyeti bu kararı verirken Karataş’ın suç işlemediğini biliyor ancak kararını delillere göre değil talimata göre veriyor. Bu cezalar ile gazetecilik faaliyetlerini bitirebileceklerini düşünüyorlar ama yanılıyorlar. Tıpkı 10 yıldır yanıldıkları gibi. Yaptıkları bütün baskılara, verdirdikleri bütün cezalara rağmen gerçekler halka ulaşıyor” dedi.
Durmuş, Karataş’a verilen bu cezanın iptal edilmesini, basın ve ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesini istedi.
Yazar Yusuf Karataş ise şöyle konuştu: “Yazar kimliğimle katıldığım DTK’nin bu toplantılarına iktidarın bir çok yöneticisi de katıldı. Mesela dönemin AKP sözcüsü ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay da katıldı bu toplantılara. Hukuk kişiye göre karar vermemeli. Benim yaptığım suçsa o da aynı suçu işledi.”