Türkiye cezaevlerindeki 142 gazeteci 2019 yılına özgürlüklerinden mahrum giriyor. Dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 157. sıradayız.
2018 yılını bitirirken geriye dönüp baktığımızda iyi bir yıl geçirdiğimizi söylemek mümkün değil. 2018’de rejim değişikliğinin yanı sıra, toplumun tüm kesimlerine yönelik baskılar artarak devam etti. Gazeteciler açısından ise tablo geçmiş yıllardan daha karaydı. Gazetecilere onlarca yıl hapis cezaları hatta müebbetler verildi.
Halkın haber alma hakkını engellemek için hemen her olayın ardından getirilen yayın yasakları, Doğan Medya Grubunun Demirören Medya Grubuna satılmasıyla Saray’ın medyanın yüzde 95’ini kontrol altına alması, tehditlerle çok sesliliğin yok edilmeye çalışılması ve muhalif medyanın ekonomik baskıyla cendereye alınması Türkiye’de basın özgürlüğünün nasıl ağır bir saldırı altında olduğunu bütün dünyaya gösterdi.
Tüm işkolları içinde yüzde 30 ile işsizliğin en yüksek olduğu medya sektöründe kapanmalar devam etti ve sadece son sekiz ay içinde 700 gazeteci işsiz kaldı.
Yaşanan ekonomik kriz ile yayıncılar ciddi sorunlar yaşadı ve hâlâ yaşamaya devam ediyor. Kâğıtta dışa bağımlılık dövizin yükselmesiyle birlikte gazeteleri okuruyla buluşamaz noktaya getirdi.
2018 yılının son günlerinde Basın Kartları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle gazetecilerin basın kartını alması daha da zorlaştı. İletişim Daire Başkanlığı bu yönetmelik değişikliği ile komisyonda bütün kontrolü eline aldı.
Bütün bu kara tabloya rağmen 2018 yılı gazeteciler arasında Sendika fikrinin yayıldığı bir yıl olarak da öne çıktı. Yüzde 20’den fazla büyüyen Gazeteciler Sendikası son beş yılın en yüksek üye sayısına ulaştı, yeni işyerleri örgütledi.
2019 yılı gazetecilerin sendikalaşma eğilimlerinin artacağı, dayanışmanın güçleneceği bir yıl olacak. Yan yana gelerek bu karanlık tabloyu değiştireceğiz.
Yeni yılın cezaevlerinde gazetecilerin olmadığı, medyanın özgürleştiği, sendikalı ve mutlu bir yıl olmasını diliyoruz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası