Türkiye Gazeteciler Sendikası son günlerde farklı bir alanda da örgütlenme çalışmalarına başladı. Yayınevleri çalışanlarına birlik çağrısı yapan TGS, TÜYAP Kitap Fuarında da bir stand açtı.
TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş ile hem yayınevlerine yönelik örgütlenme çalışmalarına hemde TÜYAP Kitap Fuarındaki standı konuştuk.
Siz Gazeteciler Sendikası’sınız nasıl yayınevi emekçilerini örgütlüyorsunuz?
2012 yılında yeni sendikalar yasasıyla daha önce 28 olan iş kolu sayısı 20’ye düşürüldü. Bu birleştirmelerinin ardından gazetecilik işkolu, matbaa, prodüksiyon ve yayınevlerinin de içinde bulunduğu iş koluna girdi. Artık daha önce sendikamıza üye olamayan matbaa çalışanları, yayınevi çalışanları, prodüksiyon şirketleri çalışanları sendikamıza üye olabiliyor.
Yayınevi çalışanlarını örgütleme fikri nerden çıktı? Örgütsüz o kadar gazete-televizyon varken?
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki birbirinin önüne geçen, alternatifi olan bir örgütlenme çalışması yürütmüyoruz. Sendikal kadrolarımız içinde doğru planlama ile üç alanda da eş zamanda örgütlenme çalışmalarımız sürüyor. Gazetecilik, matbaa ve yayınevleri alanlarına ilişken farkı yönetici ve temsilcilerimizden oluşan örgütlenme komisyonları kurduk. Bu komisyonlar kordineli bir şekilde kendi alanlarında örgütlenme çalışmaları yapıyor. Yayınevlerinde örgütlenme fikri o alanda yaşanan hak gasplarında, alabildiğine büyüyen sömürü düzeninden rahatsız olan çalışanların sendikamıza gelmesiyle başladı. Şimdi doğru bir planlama yaptık ve örgütlenme çalışmalarımızı hızlandırdık.
TÜYAP’ta stand açtınız ilgi var mı?
Tabiki. Bu alanda örgütlenme yapacaksınız TÜYAP gibi yerlerde olmanız gerekiyor. Beklentimizin çok üzerinde bir ilgi ile karşılaştık. Standımız hem yayınevi çalışanlarından hemde fuarda görevli gazetecilerden fazlasıyla ilgi görüyor. Dün (öncekigün) fuar alanında bildiri dağıtımı gerçekleştirdik. Örgütlenme çağrımızın yanıt bulduğunu sendikamıza gelen telefonlardan net bir şekilde gördük. Nerdeyse tamamının örgütsüz olduğu bir alan. Örgütlenme konusunda çalışanlardan doğru örnek birliklerde kuruldu bugünlerde. Geçmişten beri var olan Çevirmenler Meslek Birliği (ÇEVBİR)’ne geçtiğimiz aylarda kurulan Yayınevi Emekçileri Kolektifi (YEK)’de katıldı. Her iki oluşumda yayınevi emekçilerinin haklarını korumak üzerine faaliyetlerini sürdürüyor. Sendikamız bu iki örgütlede ortak işler yapıyor.
Yayınevi emekçileri neden TGS’de olmalı?
Bu alandaki örgütsüzlüğe son vermek ve haklarını alabilmek için yayınevi emekçileri TGS’de olmadır diyoruz biz. TGS 62 yıllık bilgi, birikim ve deneyimini aynı zamanda yayınevi emekçilerinin örgütlenmesine aktarmaya başladı. İşkolumuzda bulunan sendikalar içinde yetkili olan ve bu alanı örgütlenmek isteyen bir sendikayız. TGS artık sadece gazetecilerin, televizyoncuların sendikası değildir. Tüm olanaklarını gazetecilerin yanı sıra matbaa işçileri içinde, yayınevi emekçileri içinde harcayacaktır.