Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası, Basın Kartı Komisyonu’nda temsilini üçte bire düşüren yeni yönetmelikle ilgili yaşanan sorunları değerlendirmek üzere 29 Ağustos’ta bir toplantı düzenledi.
Gazeteciler Lokali’nde düzenlenen toplantıya Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcıları Niyazi Dalyancı ve Ahmet Özdemir, TGC Balotaj Kurulu Sekreteri Haşmet Yavuz, TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı (TGS) Uğur Güç, TGC Önceki Başkanı ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç , TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, Basın Enstitüsü Derneği Başkanı Kadri Gürsel, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in de aralarında olduğu çok sayıda davetli katıldı.
Davetllilerin konuya ilişkin yaptıkları kısa konuşmaların ardından TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, basın açıklamasını okudu:
1.Yeni yönetmelik basını vesayet altına almanın yeni bir örneğidir
Geçici bir hükümet döneminde Türkiye’de binlerce gazeteciyi etkileyen Basın Kartı Yönetmeliği’nin hiçbir meslek örgütüne danışılmadan alelacele Resmi Gazete’ de yayınlanması kabul edilemez. Bu uygulama basını vesayet altına almanın yeni bir örneğidir.
Kamuoyunun yakından takip ettiği gibi Basın Kartları Komisyonu Aralık 2014 yılından beri toplanmazken Yeni Yönetmelik Resmi Gazete’ de yayınlanmış ve Geçici 1. Maddesi ile mevcut Basın Kartları Komisyonunun görev süresi sona erdirilmiştir.
2. Yeni Basın Kartı Yönetmeliği eşitlik ilkesine aykırıdır
Bu açıdan bakıldığında ve Yeni Basın Kartları Yönetmeliği’nin 19. ve devamı maddelerindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün
a) Hukuki İstikrarı zedelediği, buna uymadığı,
b) Objektif düzenlemeden uzaklaştığı,
c) Hukuka uygun olan uygulamayı sağlamadığı,
d) Haklı bir neden olmadan yerleşik, istikrar kazanmış uygulamalarından vazgeçtiği,
e) Düzenli idare ilkesine ve bu ilkenin bağlı olduğu eşitlik ilkesine aykırı davrandığı belirlenmiştir.
3. Gazetecilik meslek örgütleri temsiliyeti 5’e düşürülmüştür
Önceki 13 kişilik Basın Kartları Komisyonu’nda meslek örgütleri 8 üye ile temsil edilirken yeni oluşturulan 15 kişilik komisyonda bu temsiliyet 5’e düşmüştür. Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti bu komisyondan dışlanmış, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 3 olan temsilci sayısı 1’e indirilmiştir. Meslek örgütlerinin meslek kriterlerine göre bugüne dek verdiği basın kartları artık siyasi tercihlere bağlı olarak verilebilir hale getirilmiştir.
4. 94 gazetecinin sürekli basın kartı verilmemiştir
4 Aralık 2014 tarihinde yapılan son Basın Kartları Komisyonu Toplantısı’nda alınan ilk kart kararları yayınlanmış ve gazetecilere kartları ulaştırılmıştır. Ancak aynı komisyonun 94 gazeteciyi ilgilendiren sürekli basın kartı kararları Genel Müdür tarafından imzalanmamış, şimdiye kadar yürürlüğe konulmamıştır. Bu arkadaşlarımız hak ettikleri sürekli basın kartlarını alamamışlardır.
İktidarların ve idarelerin düzenleme yaparken hukuk ve hukuk güvenliği sağlamakla yükümlü oldukları bir gerçektir. İktidarların basın üzerinde otoritelerini tesis etmeye çalışmaları bugüne kadar bir sonuç vermediği gibi bundan sonra da bir sonuç vermeyecektir. Yapılan düzenleme dava sayısını artıracak ayrıca yargıya da iş yükü olarak yansıyacaktır.
5. Yeni basın kartları yönetmeliği ile basın kartları komisyonu artık yok hükmündedir!
Kısaca bu düzenleme antidemokratik bir düzenlemedir. Hukuka aykırıdır. Bu düzenleme ile Komisyonun varlığının bir önemi de kalmamıştır. Basin Kartları Komisyonu artık yok hükmündedir. Keyfiliğin hukuk devletinde yeri yoktur. Bu düzenlemeden yapılacak bir değişiklik ile ivedilikle geri dönülmelidir.
Bugüne kadar çıkarılan tüm yönetmelikler incelendiğinde komisyon yapısal değişikliğinin somut, güncel bir ihtiyaç nedeniyle yapılmadığı ortaya çıkmıştır.
Süregelen istikrar bozulmuştur. Genel Müdürlük Komisyon’un 7 üyesini doğrudan, 3 üyesini de dolaylı olarak belirleyecektir.
6. Bir aylık süre 3 aya çıkarılmalıdır.
Yönetmeliğin 26. Maddesindeki düzenlemede “Basın mensuplarının işten ayrılış tarihinden itibaren 1 ay içinde Genel Müdürlüğe yazılı bildirim yapma şartı” bundan önceki tüm yönetmeliklerde olduğu gibi 3 ay gibi makul bir süreyle sınırlanmalıdır.
7-Bir yıl çalışmış olma şartı kaldırılmalıdır.
Basın Mensupları açısından “Geçici İşsizlik Hali” başlığını taşıyan 27. Maddenin 3 bendindeki son çalıştığı işyerinde asgari 1 yıl çalışmış olması şartı kaldırılmalıdır. Örneğin Mesleki kıdemi 10 yıl olan bir kişinin son işyerinde 6 ay çalışması durumunda Geçici İşsizlik Halinin getirdiği imkanlardan yararlanamaması söz konusu olacaktır. Buradaki 1 aylık müracaat süresi de en az 2 aya çıkarılmalıdır.
8-TRT ve Anadolu Ajansı düzenlemesi kabul edilemez
Yönetmeliğin 6. Maddesi 2. Fıkrası hükmü ile yapılan düzenleme kamu düzenine aykırıdır. Anadolu Ajansı aracılığıyla yapılacak müracaatlarda 5953 sayılı Basın İş Yasası kapsamında çalışma şartı aranmayacaktır. Bu düzenleme özel-kamu çalışanları arasında haksız bir durumu da beraberinde getirecektir. Örneğin özel tüzel kişilerin çıkardığı yayınlarda çalışanlar çoğunlukla 4857 sayılı yasa kapsamında çalıştırılmakta 5953 sayılı yasa kapsamından dışlanmaktadırlar. Bu durum Anadolu Ajansında olduğunda AA çalışanları AA yönetimi tarafından 5953 sayılı yasa kapsamından dışlanabilecek ancak bu çalışanlar Basın Kartı talebinde bulunabileceklerdir. TRT’de de gazetecilik yapmayan kişiler basın kartı alabilecektir. Bu düzenlemenin de ivedilikle, düzeltilmesi geri alınması gerekmektedir.
9.Yönetmelikteki olumlu düzenlemeler gölgede kalmıştır
Basın Kartları Yönetmeliği’nde bekleme sürelerinin kısaltılması, geçerlilik süresinin 3 yıla çıkarılması olumlu olarak değerlendirilebilecek düzenlemeler ise de yönetmeliğin ruhuna sirayet eden hukuka aykırılık nedeniyle gölgede kalmıştır.
10. Hukuksuzca dayatılan bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak Basın Kartları Komisyonu’ndan çekiliyoruz. Yeni yönetmeliğin iptali için dava açıyoruz.