Çalışma koşullarının düzeltilmesi ve ücretlerinin yükseltilmesi talebiyle başlattıkların grevin 60. gününde olan Darphane işçilerine Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şubesinden destek geldi.
“Grev kırıcılığına karşı Darphane işçilerinin yanındayız” pankartı ile yürüyen TGS üyeleri, “Darphane işçisi yalnız değildir”, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları attı.
Grevci işçilerin alkışlarla karşıladığı TGS üyeleri, darphane işçilerinin mücadelesinin kendi mücadeleleri olduğunu, bu haklı mücadeleyi kamuoyuna duyurmak için üzerlerine düşen görevi yapacaklarını söylediler.
DEVLETİN KENDİSİ GREV KIRIYOR
Ziyarette konuşan Basın-İş İstanbul Şube Başkanı Levent Dinçer, taleplerinin sadece daha iyi koşullarda yaşabilmek üzerine kurulu olduğunu kaydetti. Para, altın basılan bir yerde işçilerin ortalama 1500 TL ücret aldığını belirten Dinçer, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in “3 bin lira alıyorlar” demeçlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydetti. İstanbul gibi bir şehirde bu ücretlerle yaşayabilmenin mümkün olmadığını, bu yüzden de işçilerin greve çıktığını söyleyen Dinçer, 60 gündür sürdürdükleri grevde, hükümetin grev kırıcı yüzünü de gördüklerini kaydetti. İşçilerin taleplerini karşılamak yerine grev kırıcılığı yapan hükümetin, yarı mamül ürünleri polis eşliğinde çıkartmaya çalıştığını dile getiren Dinçer, “Devlet kendi yasaları, kendi hukukunu çiğneyerek grev kırıcılığı yaparsa özel sektördeki patronlar neler yapar? Bugüne kadar grevde geçen sürede kayıpları 22 milyon TL. Bizim işçiler için talep ettiğimiz rakamlar yıllık 2 Milyon TL. Bu kayıpları da kendi ceplerinden vermiyorlar bunu da herkes bilsin. 22 milyon TL yine bizlerin ödediği vergilerden gitti” diye konuştu.
MEDYA-İŞ’İ DEVREYE SOKTULAR
Baskı ve tehditlere rağmen işçilerin büyük bir çoğunluğunun greve katılması ve sürdürmesi üzerine yandaş sendikanın sahneye çıktığını belirten Dinçer, Hak-İş’e bağlı Medya-İş Sendikasının işverenin de desteği ile grevi kırmak için üyeliklere başladığını kaydetti. “Bir yerde grev varken oradaki greve zarar verecek şekilde çalışma yürüten bir kurum sendika olabilir mi? Medya-İş bizim gözümüzde bir sendika değil. İşçi sınıfın düşmanıdır” diyen Dinçer, hem işçilerin taleplerini kabul etmeyen hükümete hemde üyelerine baskı yaparak istifa etmeye zorlayan Medya-İş’e karşı mücadele ettiklerini dile getirdi.
PATRONLA İŞBİRLİĞİ YAPAN SENDİKA OLMAZ
Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş ise “Eğer bir ülkede devlet kendi yasalarını çiğniyorsa, kendi hukukunu çiğniyorsa o ülkede demokrasiden bahsedilemez. AKP Hükümeti kendi yasalarına uymuyor. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’te bu yasaların çiğnenmesine ön ayak oluyor” diye konuştu.
Darphane ve THY’deki grevler konusunda Türk-İş’in tutumunu da eleştiren Durmuş, grevci işçilere ve sendikalarına yeteri kadar desteğin verilmediğini kaydetti.
Medya-İş Sendikasının hükümetin de desteği ile TGS’nin örgütlü olduğu Anadolu Ajansı’ndaki (AA) gazetecileri zorla istifa ettirerek üye yaptığını hatırlatan Durmuş, “Kendilerine sendika diyen ama sendikacılığın en temel ilkelerine bile uymayan bu kişiler, patronların onayı ile örgütlendikleri bir işyerinde işçilerin çıkarlarını koruyabilirler mi? Bu vesileyle ham AA’da çalışan gazetecilere hemde Darphane’de baskılar sonucu Medya-İş üye olanlara seslenmek istiyorum; gerçekten daha iyi koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyorsanız Medya-İş’in size verebileceği bir şey yoktur. Kendi öz sendikalarınıza biran önce dönün” çağrısı yaptı.
Durmuş, Darphahe işçilerinin grevinin başarıya ulaşması için üzerlerine düşen görevleri yerine getireceklerini ifade etti.
Çalışma koşullarının düzeltilmesi ve ücretlerinin yükseltilmesi talebiyle başlattıkların grevin 60. gününde olan Darphane işçilerine Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şubesinden destek geldi.
“Grev kırıcılığına karşı Darphane işçilerinin yanındayız” pankartı ile yürüyen TGS üyeleri, “Darphane işçisi yalnız değildir”, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları attı.
Grevci işçilerin alkışlarla karşıladığı TGS üyeleri, darphane işçilerinin mücadelesinin kendi mücadeleleri olduğunu, bu haklı mücadeleyi kamuoyuna duyurmak için üzerlerine düşen görevi yapacaklarını söylediler.
DEVLETİN KENDİSİ GREV KIRIYOR
Ziyarette konuşan Basın-İş İstanbul Şube Başkanı Levent Dinçer, taleplerinin sadece daha iyi koşullarda yaşabilmek üzerine kurulu olduğunu kaydetti. Para, altın basılan bir yerde işçilerin ortalama 1500 TL ücret aldığını belirten Dinçer, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in “3 bin lira alıyorlar” demeçlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydetti. İstanbul gibi bir şehirde bu ücretlerle yaşayabilmenin mümkün olmadığını, bu yüzden de işçilerin greve çıktığını söyleyen Dinçer, 60 gündür sürdürdükleri grevde, hükümetin grev kırıcı yüzünü de gördüklerini kaydetti. İşçilerin taleplerini karşılamak yerine grev kırıcılığı yapan hükümetin, yarı mamül ürünleri polis eşliğinde çıkartmaya çalıştığını dile getiren Dinçer, “Devlet kendi yasaları, kendi hukukunu çiğneyerek grev kırıcılığı yaparsa özel sektördeki patronlar neler yapar? Bugüne kadar grevde geçen sürede kayıpları 22 milyon TL. Bizim işçiler için talep ettiğimiz rakamlar yıllık 2 Milyon TL. Bu kayıpları da kendi ceplerinden vermiyorlar bunu da herkes bilsin. 22 milyon TL yine bizlerin ödediği vergilerden gitti” diye konuştu.
MEDYA-İŞ’İ DEVREYE SOKTULAR
Baskı ve tehditlere rağmen işçilerin büyük bir çoğunluğunun greve katılması ve sürdürmesi üzerine yandaş sendikanın sahneye çıktığını belirten Dinçer, Hak-İş’e bağlı Medya-İş Sendikasının işverenin de desteği ile grevi kırmak için üyeliklere başladığını kaydetti. “Biryerde grev varken oradaki greve zarar verecek şekilde çalışma yürüten bir kurum sendika olabilir mi? Medya-İş bizim gözümüzde bir sendika değil. İşçi sınıfın düşmanıdır” diyen Dinçer, hem işçilerin taleplerini kabul etmeyen hükümete hemde üyelerine baskı yaparak istifa etmeye zorlayan Medya-İş’e karşı mücadele ettiklerini dile getirdi.
PATRONLA İŞBİRLİĞİ YAPAN SENDİKA OLMAZ
Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş ise “Eğer bir ülkede devlet kendi yasalarını çiğniyorsa, kendi hukukunu çiğniyorsa o ülkede demokrasiden bahsedilemez. AKP Hükümeti kendi yasalarına uymuyor. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’te bu yasaların çiğnenmesine ön ayak oluyor” diye konuştu.
Darphane ve THY’deki grevler konusunda Türk-İş’in tutumunu da eleştiren Durmuş, grevci işçilere ve sendikalarına yeteri kadar desteğin verilmediğini kaydetti.
Medya-İş Sendikasının hükümetin de desteği ile TGS’nin örgütlü olduğu Anadolu Ajansı’ndaki (AA) gazetecileri zorla istifa ettirerek üye yaptığını hatırlatan Durmuş, “Kendilerine sendika diyen ama sendikacılığın en temel ilkelerine bile uymayan bu kişiler, patronların onayı ile örgütlendikleri bir işyerinde işçilerin çıkarlarını koruyabilirler mi? Bu vesileyle ham AA’da çalışan gazetecilere hemde Darphane’de baskılar sonucu Medya-İş üye olanlara seslenmek istiyorum; gerçekten daha iyi koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyorsanız Medya-İş’in size verebileceği bir şey yoktur. Kendi öz sendikalarınıza biran önce dönün” çağrısı yaptı.
Durmuş, Darphahe işçilerinin grevinin başarıya ulaşması için üzerlerine düşen görevleri yerine getireceklerini ifade etti.