Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Şık ve Şener’in bir yıl boyunca ön duruşma yapılmaksızın cezaevinde tutulması nedeniyle Türkiye’yi tazminata mahkûm etmesini memnuniyetle karşıladı.
Dava, gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın Ergenekon adı verilen örgüte yardım ve yataklıkla suçlanmasıyla ilgiliydi. Şener ve Şık 3 Mart 2011 tarihinden başlayarak bir yıldan fazla tutuklu kaldı ve 12 Mart 2012’de serbest bırakıldı.
AİHM, iki gazetecinin haklı ve de yeterli nedenler olmadan uzun tutukluluğa tabi tutulamayacağına hükmetti. Mahkeme, gazeteciler ve avukatlarının, gerekçelere itiraz etmek için fırsatlı olmadığının da altını çizdi.
Türk makamlarının sanıkların dava dosyasına bakmasına izin vermemesi, delillerle ilgili olarak bilgilendirilmenin yapılmaması ve bu nedenlerle gazetecilerin tutukluluklarına itiraz edememesiyle yakından ilgilendi.
EFJ bu son AİHM kararını memnuniyetle karşıla da, Türkiye’de yargılama öncesi tutukluluğun yaygın bir uygulama olduğu, bunun basın özgürlüğünü daralttığını ve ülkedeki gazetecileri oto-sansüre sevk ettiğini hatırlattı.
ŞIK VE ŞENER KİMDİR?
Nedim Şener, yetkilerini kötüye kullanan politikacılar ve işadamları, güvenlik güçlerinin mafya ve terör örgütleriyle bağlantıları ve istihbarat servisleri ile dini çevrelerin polis üzerindeki etkisiyle işlenen suçlar üzerine çalışan bir araştırmacı gazetecidir.
Ahmet Şık çeşitli gazetelerde çalışmış deneyimli bir gazetecidir. EFJ üyesi Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın eski yöneticilerinden olan Şık, Oda TV davasından 2011 yılında tutuklandı. EFJ duruşmalara gözlemciler gönderdi. Gazeteci Şık 2012 yılında serbest bırakıldı ama hâlâ terörle ilgili suçlamalarla karşı karşıya. 2013 Mayıs sonunda başlayan Gezi protestoları sırasında foto muhabiri olarak çalışırken polis tarafından hedef alınarak yaralandı. 2014 Nisan’ında cesur çalışmaları nedeniyle UNESCO tarafından Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görüldü.