Okuldan Haber Odasına (OHO) programının ikinci gününde Sendikamızı ziyaret eden gazeteci adayları medya sektöründeki sendikalaşmayı İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş’tan dinlediler.
Durmuş’un verdiği bilgilere göre, basın sektöründe toplam 95 bin kişi çalışıyor. Bunların yaklaşık yüzde 3’ü-4’ü örgütlü. Türkiye’de genel sendikalaşma oranı ise yüzde 9. 45 bin gazeteciden sadece 2 bin kişi sendikalı
Türk-İş’e bağlı olan TGS’nin tarihi gelişimini anlatan Durmuş, TGS’nin 1952 yılında kurulduğunu ve önce gazeteciler ardından da matbaa işçilerinin üye olduğunu ifade etti. İlk başta yönetimin 9 gazeteci ve 5 işçi temsilcisinden oluştuğunu, daha sonra matbaa işçilerinin ayrı sendika olarak örgütlerini söyledi.
Durmuş, bütün medya kuruluşlarında örgütlenen TGS’nin 90’lı yıllara anaakım olarak ifade edilen ve başta Milliyet ve Hürriyet gazeteleri olmak üzere medyadan tasviye edildiğini ifade etti.
“Bir gecede 600 kişi sendikalı oldu”
2008’de Sabah ATV grevi ile bir gecede 600 kişinin üye olması ile sendikanın yeniden atılıma geçtiğini söyleyen Durmuş, hükümetin baskıları nedeniyle grevin başarıya ulaşamadığını söyledi.
“TGS basın özgürlüğü mücadelesi veren bir sendika. Tutuklu gazete çıkarıldı ve mahkeme önlerinde basın açıklamaları yapıldı. Anadolu Ajansı (AA) bu mücadele karşılığında TGS’den koparıldı. AA, TGS’yi kuran işyerlerinden biriydi ve en büyük maddi gelirinin sağlandığı işyeriydi. Doğan grubunda çalışan 2500 kişi var ama AA 600 kişi ile tek bir işyerinde en yüksek sayının olduğu yerdi.
“Hükümete yakınlığı ile bilinen Medya-Sen AA’da örgütlendi. Yapılan baskılar sonucu üyeler TGS’den istifa etti ve TGS’nin Anadolu Ajansı’nda toplu sözleşme yapma hakkı yitirildi.
“TGS’de bu dönemden sonra değişim başladı ve İstanbul Şube’de yönetime yaş ortalaması 28 olan bizler geldik. Ardından genel merkezde de yönetim değişti ve orada da yaş ortalaması 30 civarına geldi.
“Biz TGS İstanbul Şube olarak kadın temsiliyetine dikkat ettik. 5N 1K 1S kampanyasını başlattık. Geçtiğimiz Ekim ayında sendika toplu sözleşme yapamaz hale gelmişti. İş kolunda yüzde 1’in altına düştüğü ve üye sayısı binin altına indiği için gelinen bu noktanın ardından 250 yeni üye kaydedildi. Üç ay içinde Evrensel, Birgün ve ANKA Ajansı’nda toplu sözleşme yapıldı ve yeniden büyüyen bir sendika haline geldik.”
“Şu an gündemimiz işsizlik”
“TGS’nin şu andaki en önemli gündem maddesi işsizlik ve 190 üyemiz işsiz durumda. İşsiz üyelerimiz 1 yıl içinde iş bulamadıkları takdirde sendika üyelikleri de düşüyor.
“Sektörde genel olarak bir işsizlik bunalımı sürüyor. Yeni açılan TV’lerde çalışanların bir süre sonra maaş alamadıklarını ve yardım istediklerini görüyoruz. Sektörde genel olarak bir gerileme var ve işsizlik artıyor. Sendikaya üye olma koşullarının başında ise sigorta geliyor. Üye olmak isteyen gazeteci e-devlet üzerinden TGS’ye üye olabiliyor. Bu üyelik söz konusu işyerinden belirli bir çoğunluğa ulaşana kadar gizli tutuluyor. Üyelerden ancak toplu sözleşme yapıldıktan sonra aidat alınıyor. 1030 üyemizden 150-200’ünden aidat alınabiliyor. Yani bir şey vermeden bir şey almıyoruz.”
“Gazeteci adayları için öğrenci komisyonu”
“Sendika olarak geleceğin gazeteci adaylarına yönelik de çalışmamız var ve ağırlıkla İstanbul Üniversitesi olmak üzere diğer üniversitelerde de faaliyet gösteren bir öğrenci komisyonu kurduk.
“Bu komisyon öğrencilere neden sendikalı olmaları gerektiği yolunda çalışmalar yapıyor. Bu sektörde sendika olmadan ne iş, ne gelecek ne de ücret güvenceniz olacak. Bir gruba gittiğinizde sendika bilinci ile gidin istedik. 60 yıllık bir sendikayız ama ne yazık ki o kadar güçlü değiliz ancak öğrenci kulüpleri ile birlikte plan yapabiliriz.
“Sarı Basın Kartı’nı sendika vermeli”
OHO katılımcılarının sektördeki daralmanın nedeni ile ilgili sorularına cevap veren Durmuş şöyle konuştu:
“Gazeteler artık haberi aldığımız yerler değil. Haberi gün içinde internetten, ajanslardan sosyal medyadan alıyoruz. Gazeteler artık daha çok haber analiz tarafına yöneldiler. Rutini ajansalar veriyor.
“İnternet habercilerinin de sendikalı olması gerekir ama hali hazırdaki yasaya göre bu insanları sendikaya üye yapamıyoruz. İnternet gazeteciliğinin basın iş koluna alınmasını öngören bir yasa torbada yer alıyor ama bu tasarıda bütün kontrolü Basın İlan Kurumu’na veriyor. Basın İlan Kurumu’na Sarı Basın Kartı verme hakkı veriliyor ama istediği zaman geri alma hakkı da veriliyor. Ayrıca resmi ilanları dilediği zaman geri alma hakkı tanınıyor. Bu hükümetin kontrolünde olmak demek. Bu süreçte gazete işverenleri içinde mali olarak zorlanma süreci var.”
“Serbest gazeteciler de sendikalı olmalı”
TGS İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Utku Zırığ da serbest (freelance) gazetecilerin de üye yapılması konusunun çözülmesi gerektiğini söyledi. Zırığ “Aslında Sarı Basın Kartı tanımının da değişmesi gerekir. Kimin gazeteci olduğuna gazeteciler karar vermeli. Haber veren herkes gazeteci değildir. Belirli bir hiyerarşi (muhabir-editör-genel yayın yönetmeni) içinde kurumsal bir eylem olarak haber verme işlemini yapan kişi gazetecidir. Sarı Basın Kartı’nın sendika vermeli.”
(Zana Yavuz – Bianet)