Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM), geçtiğimiz aylarda Basın İş Kanunu’nun gündem olduğu iki toplantı gerçekleştirdi. Gazetecilerin iş güvencesinin adeta hükümet ve medya patronlarının cenderesine girdiği koşullarda hükümetin ortaya attığı bu tartışmaya gazeteciler ne dediği herhalde en önemlisi. İşte bu amaçla, Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubemiz, Çağdaş Gazeteciler Derneği ile beraber 17 Ocak günü Türk-İş binasında bir toplantı düzenledi.
BYEGM’in düzenlediği toplantılara da katılan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Şuğle ve TGS Hukuk Danışmanı Av. Meliha Selvi, hem Basın İş Kanunu’na hem de hükümetin amaçladığı değişikliklere ilişkin soruları yanıtladı.
‘İŞ KANUNU’NUN BİLE GERİSİNDE’
İş kanunlarının toplusözleşme yapamayan, örgütsüz işçiler için asgari hakları belirlediğine dikkat çeken Şuğle, bunların bile uygulanmadığı koşullardan geçildiğini dile getirdi. Üstelik Basın İş Kanunu’nun artık İş Kanunu’nun bile gerisinde kaldığını söyleyen Şuğle, halkın haklarını savunmasına aracılık etmesi gereken gazetecilerin bu şartlarda kendi haklarını dahi savunamadığını ifade etti. Basın İş Kanunu’nda gazetecilerin emeklilik hakkının dahi düzenlenmediğinin altını çizen Şuğle, teknik anlamda daha iyi bir yasaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
‘TEK ÇIKIŞ YOLU TOPLUSÖZLEŞME’
Avukat Meliha Selvi ise gazetecilerin sendikal örgütlülüğünün güçlü olduğu, toplu iş sözleşmesi yapıldığı koşularda Basın İş Kanunu’nun eksikliklerinin dikkat dahi çekmediğini, ancak 90’lı yıllarda başlayan sendikasızlaştırmanın ardından patronların kanundaki gediklerden yararlanmaya başladıklarını ifade etti. Eksiklerine rağmen Basın İş Kanunu’nda yer alan “fazla mesai ücretlerinin zamanında ödenmemesi durumunda yüzde 5 zamlı ödenmesi” yönündeki maddenin gazeteciler için iş güvencesinin bir dayanağı olduğunu belirten Selvi, “Geçmişte gazeteciler emekli ikramiyesi alıyordu, çünkü bu TİS ile hükme bağlanmıştı. Gazetecilerin var olduğunu düşündüğü birçok hakkı yasadan değil, sözleşmelerden kaynaklanıyordu. Ne zamanki sendikasızlaştırma gündeme geldi, Basın İş Kanunu’na bakar olduk. Şimdi gazetecilerin bu koşullardan tek bir çıkış yolu var, o da örgütlenmek ve toplusözleşme yapmak” diye konuştu.
‘DAHA SIK BİRARAYA GELMELİYİZ’
Toplantıyı takip eden Basın-İş Genel Başkanı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya da, saldırılar karşısında sendikaların birlikte hareket etmesinin önemine vurgu yaptı. Akkaya, gazetecilerin çalışma koşullarına ilişkin CHP olarak Meclis’te her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak’ın yönettiği toplantıda söz alan gazeteciler de, uzayan çalışma süreleri, havuz sistemi ile artan iş yüküne ilişkin yaşadıklarını paylaştılar. Basında yaşanan sorunların Türkiye’deki diğer emekçilerin yaşadığı sorunlardan bağımsız olmadığına da dikkat çekilen toplantı, bundan sonra daha sık bir araya gelme kararı alınarak sona erdi.