Emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs için hazırlıklar tüm yurtta sürüyor. AK Parti hükümetinin 1 Mayıs’ı ‘Emek ve Dayanışma Günü’ olarak isimlendirip resmî tatil ilân etmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Tüm dünyada ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma’ günü olarak kutlanan 1 Mayıs AK Parti’nin eline gelince “Birlik ve Mücadele” ifadeleri çıkartıldı. ‘İşçilerin birlikte mücadele etmesi doğru değil en fazla dayanışma içerisinde olabilirsiniz’ denildi.
1 Mayıs farklı sektörlerden işçilerin, memurların aynı alanlara çıkarak birlikte taleplerini haykırdıkları bir gün. 1 Mayıs, işçilerin hak ve menfaat mücadelesinde sadece bir gün. O günü güzel yapan, işletme işletme değil herkesin birlikte haykırdığı gün olması.
Peki böyle bir günde gazetecilerin yeri neresi?
Gazetecilik diğer iş kollarındaki işçilerinden farklı olarak aynı zamanda bir meslek. Yağ, toz, büyük makineler, yerin altı, denizin üstü, yüksek ses gibi çalışma ortamlarına sahip olmasalar da gazeteciler de işçidir. Plazalarda, ofislerde çalışıyor olmak gazetecileri işçi olmaktan alıkoyamaz.
Tekstil işçisinin emeğinin ürünü bir elbise, metal işçisinin emeğinin ürünü bir buzdolabı, maden işçisinin emeğinin ürünü kömür ise gazetecinin emeğinin ürünü de haberdir, gazetedir.
Aynı zamanda bir meslek grubu olsak da işçi olduğumuzu da kabul ederek hareket edersek haklarımız için yaptığımız mücadele daha anlamlı olacaktır. İşte o zaman tıpkı diğer işçiler gibi ücret artışları, sosyal haklar, ikramiyeler için yürüttüğümüz mücadele de daha başarılı olabilir.
Tabii ki diğer işçilerden farklı olarak işimiz daha zor. Çünkü Türkiye’de basın özgürlüğü yok, halkın haber alma hakkı gasp edilmiş durumda, cezaevlerinde meslektaşlarımız var onlar için de mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mesleğe girerken her zaman kamunun (halkın) çıkarlarını gözeteceğimize söz vererek girdiğimiz için evet daha fazla mücadele etmemiz gerekecek. Evet, taleplerimiz sadece iyi çalışma koşulları ve iyi ücret olmayacak, basın özgürlüğü de olacak, meslektaşlarımızın özgürlüğü de.
O zaman 1 Mayıs işçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününde yerimiz tüm Türkiye’de 1 Mayıs alanları olmalı.
Metal işçisi ile karayolları işçilerinin kurduğu halayın ortası olacak yerimiz.
Belediye işçileri ile taşeron işçilerin iş güvencesi pankartlarının yanı olacak yerimiz.
Sağlık işçileri ile maden işçilerinin baretlerinde yanan hayat ışığının önü olacak yerimiz.
Demiryolu işçileri ile havayolu işçilerinin koşar adımlarının arkası olacak yerimiz.
PTT işçileri ile taşıma işçilerini çantalarının askısı olacak yerimiz.
Yerimiz matbaa işçilerinin omuzlarının yanı olacak.
Haydi 1 Mayıs’a…
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı
Gökhan Durmuş