#SendikaHaysiyettir
212 olarak bilinen kanun 10 Ocak 1961 günü yürürlüğe girdiğinde gazeteciler sevinç içindeydi. Ekonomik ve sosyal hakları güvence altına alınmış, kamusal görevlerini yapabilmeleri için uygun şartlar sağlanmıştı. Türkiye basını yaklaşık 30 yıl boyunca toplusözleşmeli ve 212’li düzende insanca yaşama ve çalışmanın tadını çıkardı. Ancak bu durumdan memnun olmayan açgözlü bir azınlık vardı. İnsan onuruna yaraşır bir hayatı bize çok gören medya patronları 90’lardan itibaren çalışanlarına ve onların öz örgütü olan Gazeteciler Sendikası’na saldırı kampanyası başlattı.
Kurmak istedikleri medya düzeninde Sendika’ya ve hakkını arayan çalışana yer yoktu. Zam, fazla mesai ücreti, ikramiye gibi kelimeler yasaklıydı. Gazeteciler Sendika’dan istifa etmeye zorlandı, işsizlik sopası gösterildi, orman kanunu tesis edildi.
Bugün artık Türkiye medyası sorulamayan sorular, ekrana getirilemeyen yayınlar, baskılar, kovulmalar, tutuklamalar, hakaretler ve eziyetlerle anılıyor. 212’siz çalıştırılmamız ve yoksulluk sınırını geçemeyen maaşımız da cabası. İtiraf edelim: Medya mensupları hiç bu kadar kötü durumda olmamıştı.
Fakat bu dibe vuruşu yeniden zirveye çıkmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Bunun için birer birer ayağa kalkıyor ve mücadeleye katılıyoruz. Patronlar ve hükümetler dayattıkları bu haysiyetsizlik düzeninin sürdürülemez olduğunu bildiğinden, bir araya gelişimizi engellemeye çalışıyor. Ancak korkunun ecele faydası yok: Mevcut medya düzenini mutlaka değiştireceğiz.
Abdi İpekçilerin yolunda, 1961 ruhuyla güçlü gazetecilik için güçlü Sendika!
* İşçi B’nin Hikâyeleri, Peter Maiwald