Geçtiğimiz yılın son aylarında hız kazanan ve özellikle gazetelerin Ankara bürolarının tasfiye edilmesi şeklinde süren toplu işten çıkarmalar nedeniyle çok sayıda meslektaşımız işsiz. Alanında deneyimli pek çok gazeteci mesleğinden uzaklaştırılmış durumda.
GÜVENCESİZ, SİGORTASIZ, 212’SİZ GAZETECİLER ÇAĞI
Siyasi iktidar tarafından “Boğaza karşı demlenen kalemşörler” olarak hedef gösterilen biz gazeteciler, tıpkı Soma’da can veren 301 maden işçisi gibi en ağır koşullarda, güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyoruz. Halkın haber alma hakkı adına gece-gündüz, yaz-kış demeden en zor koşullarda uzun saatler çalışan, çatışma ve savaş bölgelerinde yaralanma, rehin alınma, tutuklanma ve hatta ölüm tehlikesiyle burun buruna görev yapan gazeteciler, bir anda kendilerini kapı önünde buluveriyorlar.
Stajyer olarak güvencesiz bir şekilde çalıştırılan genç meslektaşlarımız, eğitimleri tamamlandıktan sonra da “kadrosuz”, “telifli” gibi adlar altında sigortasız şekilde çalıştırılıyor. Kaçak madenlerde, ölümle burun buruna kayıtsız çalıştırılan işçilerin haberlerini yapan basın emekçilerinin kendilerine de aynı koşullar dayatılıyor. Mesleklerini yapma aşkıyla bu koşullara sesini çıkaramayan arkadaşlarımız, “kadrolu” olarak işe devam ettiklerinde ise sigortaları Basın İş Kanuna’na göre yatırılmadığı için sarı basın kartı hakkından yararlanamıyorlar.
CENDEREDE GAZETECİLİK YAPILMAZ
Yaşanan her toplu işten çıkarma sendikalaşmanın, örgütlenmenin, hak aramanın adeta yasaklandığı medya kuruluşlarında basın emekçilerinin iş güvencesinin patron ve hükümetin iki dudağı arasında olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Halka gerçekleri iletmek için çabalayan gazeteciler, medya patronlarının gözünde “maliyet hesabında gözden çıkarılacak ilk kalem” haline gelmiş durumda. Hükümet ise “ak” dediğine “ak”, “kara” dediğine “kara” demeyen gazetecilerin tasfiyesi için açıktan gazetecileri hedef gösteriyor. Gazeteciliğin bu kadar değersizleştirildiği ortamda meslektaşlarımız gittikleri görevlerde kolluk güçlerinin açık hedefi oluyor.
Meslektaşlarımızı ve mesleğimizi itibarsızlaştıran bu tutum kabul edilemez.
BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ
Mesleğimiz ve meslektaşlarımızın yaşadığı sorunların çözümü birlikte hareket etmekten geçiyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), tüm basın emekçilerini işten atmalara, güvencesiz çalışmaya ve baskılara karşı güçlerini birleştirmeye çağırıyor.
Sendikal örgütlenme, güvencesiz çalışmanın panzehiridir.
Patronlar ve siyasi odakların baskılarından bağımsız bir gazetecilik için örgütlenelim, güçlerimizi sendikamız TGS’de birleştirelim.
Tüm basın meslek örgütlerini işten çıkarmalara, güvencesiz ve sigortasız çalışmaya karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi