Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü denince yargılamalardan, keyfi tutuklamalardan ve sansürden bahsediyoruz ama gazetecinin yoksullaşması da basın özgürlüğünün konusu.
Medya çalışanları da tıpkı her gün sesini duyurmaya çalıştıkları asgari ücretli, memur, emekli gibi geçinemiyor. Büyük bölümü, yoksulluk sınırının altında, hatta asgari ücret seviyesindeki maaşlarla geçim savaşı veriyor. Yerel medyada asgari ücret dâhi alamayanlar ezici bir çoğunluk.
Bu koşullarda çalışan gazetecilerin, bırakın iktidar ve patron baskısını, evrensel kalitede habercilik yapabilmek için kendilerini geliştirmesi, mesleklerine yatırım yapabilmesi bile mümkün değildir.
Mevcut durumun tek sorumlusu elbette güncel ekonomik bunalım değil. Gazeteciler adım adım bu noktaya getirildi.
1990’larda başlayan sendikasızlaştırma operasyonları ile patron ne verirse ona razı gelen bir gazeteci profili yaratıldı. Basın İş Kanunu’ndaki hakları birer birer kırpıldı. Oysa bu güvenceler, gazetecilerin geçim kaygısı duymadan haberlerini yapabilmesine imkân tanırken patronlardan gelebilecek basın özgürlüğü ihlallerini de frenleyen önlemlerdi.
Sendikal güvencenin ortadan kalkmasıyla dağınık, örgütsüz bir meslek grubuna dönüşen gazetecilik, sahip olunan yasal hakların yüksek yargı tarafından son 15 yılda tek tek elimizden alınmasına esaslı bir direniş gösteremedi. Bu yeni dönemde ücretler de dipte eşitlendi. Sektörün geneli sendikasız, iş güvencesinden yoksun ve işsizlik tehdidi altında…
Bu yoksulluk kıskacından kurtulabilmek için gazetecilerin örgütlü mücadele ederek sendikalaşmak ve toplu iş sözleşmeleri ile yeniden dengeyi kurmaktan başka çaresi yok. Şüphesiz böylesi bir medya iklimi, gazetecilerin ekonomik ve sosyal haklarını iyileştireceği gibi ifade özgürlüğünü de artıracak ve mesleğimizin hak ettiği güveni inşa edecektir.
Bu anlamlı günde bir kez daha tüm meslektaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz. Yoksulluk seviyesinde ücretler, uzun çalışma süreleri, güvencesiz istihdama karşı birlik olalım, TGS çatısı altında buluşalım ve mücadeleyi büyütelim!
Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Yaşasın 1 Mayıs!