Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, meslektaşımız Eray Görgülü’yü twitter hesabı üzerinden hedef almasına üzüntüyle tanıklık ettik.
Sayın Gökçek, Görgülü’nün çeşitli sokak olaylarına ilişkin paylaştığı fotoğrafları örnek vererek, “Birinci Mesleği Eylemciliktir” diyerek gazeteci arkadaşımızı hedef gösterdi.
Bununla yetinmeyen belediye başkanı, Görgülü’nün eşinin hamilelik dönemine ait olduğunu iddia ettiği fotoğrafları paylaştı. Gökçek’in bu mesajlarının ardından, adında “haber” geçen bir internet sitesi “Hürriyet yazarı Eray Görgülü her fırsatta Melih Gökçek’e karşı kin dolu yazılarının bedelini ödedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek twitter hesabından yaptığı açıklamalarda Eray Görgülü’nün gazateci değil nasıl bir eylemci olduğunu gözler önüne serdi” (imha hataları siteye aittir) şeklinde habercilikle uzaktan yakından olmayan bir dille linç kampanyasına katıldı. Üstelik bu sitenin linki, Gökçek tarafından da yine twitter hesabından paylaşıldı.
Melih Gökçek’in meslektaşımıza ilişkin attığı tweetler incelendiğinde, kendisinin asıl rahatsızlığının belediyenin icraatlarına ilişkin eleştirel haberler olduğu açıkça görülmektedir. Arkadaşımızın hedefe konduğu da açıktır.
Gazetecilerin yaptıkları haberler, aracılık ettikleri eleştiriler ve dünya görüşleri nedeniyle hedefe konması, işverenlerine şikayet edilmesi, kapı önüne konmaları o kadar yaygınlaştı ki, maalesef bazı medya kurumlarına göre “artık haber değeri taşımıyor”. Devletin en üst kademesindeki isimlerden başlayan “gazeteci azarlama” alışkanlığı, gazetecilerin hakaret ve şiddetin hedefi olmalarına neden oluyor.
Ancak arkadaşımız Görgülü’nün sadece kendisi değil, artık ailesi de hedef olmuştur. Üstelik arkadaşımızın eşinin hamileliği üzerinden yapılan cinsiyetçi yorumlar da cabası.
Gökçek’in Görgülü hakkında attığı tweetlerden biri “TAMAM MI EYLEMCİ..BUNDAN SONRA HİÇBİR EYLEMİN CEVAPSIZ KALMAYACAK.TAKİ GAZETECİLİK YAPANA KADAR.TAMAM MI ERAY?” şeklindedir.
Bu tweeti sadece Eray Görgülü ve ailesine yönelik bir tehdit olarak algılamıyoruz. Bu aynı zamanda tüm gazetecilere yönelik bir tehdittir.
Gazeteciliğin tarihi, en ağır şartlar altında, baskı rejimlerinde ve hatta savaş koşullarında bile gerçekleri yazanlarla anılır. Hiçbir tehdit gazetecileri gerçekleri yazmaktan alıkoyamayacaktır.
Meslektaşımız Görgülü ve ailesi asla yalnız değillerdir.
Başta İçişleri Bakanı Efkan Ala olmak üzere, yetkili mercileri gazeteciyi hedef gösterenler hakkında derhal işlem başlatmaya çağırıyoruz.
Kesinlikle tasvip etmediğimiz bu tutumun sahibinin jargonuyla bir kez daha söyleyelim:
“MESLEKTAŞIMIZI DA, AİLESİNİ DE HEDEF GÖSTERMEKTEN VAZGEÇİN. TAMAM MI MELİH BEY?”
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi