Gazetecilerin içinde bulunduğu baskı ve güç koşulların ele alındığı “Özgür Basın Özgür Toplum İçin Dayanışma Toplantısı”nın ikincisi TGC Basın Müzesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaparken yaşadığı gazetecilerin sorunlar konuşuldu, çözüm önerileri geliştirildi.
Gazetecilik meslek örgütleri, tüm medya kuruluşlarının yöneticilerini bir araya getirmeye devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve DİSK Basın-İş, gazeteciliğin içinde bulunduğu baskı ve güç koşullarını ele alan “Özgür Basın Özgür Toplum İçin Dayanışma Toplantısı” nın ikincisi Basın Müzesi’nde gerçekleştirdi. Toplantıda; halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yaparken gazetecilerin yaşadığı sorunlar ele alınarak, çözüm önerileri geliştirildi. Toplantıya; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı ve GÖP Dönem Sözcüsü Uğur Güç, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici, Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, BirGün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, Bianet Yayın Yönetmeni Haluk Kalafat’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı.
OLCAYTO: MESLEK ÖRGÜTLERİ ARASINDA BİR SORUN YOK
TGC Başkanı Turgay Olcayto, yaptığı açılış konuşmasında şunları dile getirdi: “Gazetecilere Özgürlük Platformu, kurulduğu 2010 yılından bu yana üye olan tüm meslek kuruluşlarının verdiği kararlar doğrultusunda hareket ediyor. Bu dönem GÖP sözcülüğünü TGS yürütüyor. Ahmet Hakan’ın uğradığı saldırıyla ilgili GÖP, önce bir basın açıklaması yaptı. Sonra da İstanbul Valiliği önünde dayanışma amaçlı bir basın açıklaması daha gerçekleştirdi. Basın Konseyi bu süreçte ertesi gün bir yürüyüş yapılmasını önerdi. Ancak GÖP bileşenleri ön hazırlık yapılmadan yürüyüşe yeterli katılım sağlanamayacağını belirterek bu öneriyi kabul etmedi. Sonraki haftalarda geniş katılımlı bir yürüyüş yapılmasına karar verildi. Basın Konseyi, yürüyüş konusunda ısrarcı oldu ve kendi adına bu yürüyüşü organize etti. Olay bundan ibaret. Gazetecilik meslek örgütleri arasında bir sorun söz konusu değil.”
GÜNEŞ: GAZETECİLERİ DAYANIŞMAYA ÇAĞIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, şöyle konuştu: “İktidar, medyayı bölmek, hedef göstermek için sistematik bir çalışma yürütüyor. Basın İş Kanunumuzu değiştirmek için çabaları var. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu aracılığıyla kendi denetimlerinde geçmişin Türk Basın Birliği örgütlenmesini oluşturmayı planlıyorlar. Hazırladıkları gazeteciliğin standartlarını koyan yönetmelikle iktidara uygun tek tip gazeteci yetiştirmenin çalışmasını yürütüyorlar. Biz; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve DİSK Basın-İş olarak, ’Özgür Basın Özgür Toplum İçin Dayanışma’ toplantılarını düzenli olarak yapacağız. Gazetecileri dayanışmaya, halkın haber alma hakkı için mücadele edilmesine davet etmeye devam edeceğiz. 10 Ekim’de Ankara’da sendikaların barış ve demokrasi konulu yürüyüşüne de TGC olarak destek vereceğiz.”
GÜÇ: HALKIN HABER ALMA HAKKINA SİLAH DAYANDI
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç, gazetecilerin üzerindeki ağır baskıyı anlattı. Güç, şunları söyledi:
“Gazetecilerin üzerindeki baskı devam ediyor. Güneydoğu’da yine olaylar yaşanıyor. Bir gazeteci arkadaşımızın başına silah dayandı. Bir polis, gazeteciyi tehdit ediyor. Gazetecinin tehdit edilmesi demek, halkın haber alma hakkına silah dayamaktır. Gazetecilere yönelik şiddet her geçen gün daha da artıyor. Her geçen gün bir engelle karşılaşıyoruz. Sahada çalışan arkadaşlarımızın can güvenliğinin olması gerekiyor. Biz Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak gazetecilerin yanında olmaya devam edeceğiz.”
YURTTAŞ: EYLÜLDE 35 GAZETECİ GÖZALTINA ALINDI
DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş: “Türkiye 1 Kasım seçimlerine yaklaşırken basına yönelik baskı ve saldırılar artarak ve nitelik değiştirerek devam etti. Eylül ayında basın örgütleri ve gazeteciler yalnızca dava ve sansürle değil fiili saldırılarla da karşı karşıya kaldı. Eylül ayında 2 gazeteci polis saldırısına uğradı, 2 gazeteci polis tarafından kaçırılarak tehdit edildi. Hürriyet gazetesi 2 kez taşlı sopalı saldırıya uğradı. Gazeteci Ahmet Hakan saldırıya uğradı. 2 basın kurumuna polis baskını gerçekleşti. 19 gazeteci hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”ten yasal işlem başlatıldı. 35 gazeteci gözaltına alındı. 1 gazeteci tutuklandı. Yabancı uyruklu 3 gazeteci sınır dışı edildi. Dicle Haber Ajansı Eylül ayında da engellenmeye devam etti. Ajans 21 kez sansüre uğradı.”
BİLİCİ: MESLEK ÖRGÜTLERİNE TEŞEKKÜR EDERİZ
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici,
“Sabah Sedef Kabaş’ın duruşmasını izledim. Kendimle ilgili bir beraat kararı gibi mutlu oldum. Bu karar Türkiye’de halen hakimlerin olduğunu gösteriyor. Bu kadar baskı ortamında, savcının beraat talep etmesi ve hakimlerin de bu yönde karar vermesi gerçekten beni çok mutlu etti. Meslek örgütleri her zaman yanımızda yer aldılar. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz. Gazetecilerin can güvenliği tehdit altında. İnsanların en temel hakkı olan yaşam hakkı ile ilgili sıkıntılar var. Vahim gelişmeler yaşanıyor.” dedi.
KENEŞ: BASKILARA KARŞI ORTAK TAVIR ALMALIYIZ
Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş:
“Mesleki dayanışmayı sergilememiz gereken günler yaşıyoruz. Gazetecilerin başına gelen baskılara karşı ortak tavır alabilmemiz gerekiyor. Kendi haklarına sahip çıkamayan, kendi mağduriyetini gideremeyen, meslektaşlarıyla işbirliği sağlayamayan bir meslek olarak toplumun sorunlarına nasıl çare olacağız? Sorunlarımızın üstesinden gelebilmek için hep birlikte dayanışma içinde olmalıyız.”
BAŞYURT: ORTAK RAPORLAR HAZIRLANABİLİR
Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt,
“Yazarımız Gültekin Avcı, sadece 7 köşe yazısı gerekçe gösterilerek en temel insan hakkı olan ifade ve fikir özgürlüğüne aykırı şekilde 20 Eylül 2015’te tutuklandı. Yazarımız evrensel hukuk ve Anayasamızın güvencesi altında olan haber verme özgürlüğü ihlal edilirken, okurlarımızın da haber alma hakkı kısıtlandı. Ortak bir metin hazırlayabiliriz. Raporlar hazırlayabiliriz. Gazeteler siyah bir kurdele ya da bant ile çıkabilir.Halkın neler olduğunu anlaması gerekiyor. Hazırlanacak raporu yurt dışındaki kuruluşlara da gönderebiliriz” dedi.
POLAT: İKTİDARA YAKIN MEDYA ÜZERİMİZE GELİYOR
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat:
“Gazeteciliğin üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Gazetecinin başına silah dayanıyor. Öyle bir döneme geldik ki; gerçekleri yazmaya çalışırken iktidara yakın medya kuruluşlarının üzerinize gelmesiyle karşılaşıyorsunuz. Sizi suçlayan, gerçeği yansıtmayan haberler yapıyorlar. Mesleğinizi yapmanız ilişkin ‘İtibarsızlaştırma’ ile karşı karşıya kalıyoruz. Bunlarla yüzleşilmesi gerekiyor.”
GÜLTEKİN: DAVALARLA YILDIRILMA KABUL EDİLEMEZ
BirGün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin:
“İktidarın gazetecileri, gazeteleri hedef göstermesi, davalarla yıldırmaya çalışması kabul edilemez. Basına yapılan yıldırma politikaları yeni değil. Hep vardı. Gazetelerin bugün sergilediği tutumu yarın da sergilemesi gerekiyor. Tutum değiştirmeden basın özgürlüğü için aynı şekilde mücadele etmeye devam etmeliyiz.”
KALAFAT: MUHALİF OLMAK ZORUNDAYIZ
Bianet Yayın Yönetmeni Haluk Kalafat:
İktidarla gazetecilerin anlaştığı yerde bir sorun vardır. Biz muhalif olmak zorundayız. Muhalif medya denilmesini de sevmiyoruz. Galiba artık karamsarlıktan vazgeçmeliyiz. Odağı değiştirmeliyiz. Gazeteler üzerinden değil gazeteciler üzerinden gitmemiz gerekiyor. Temelden sıfırdan başlamamız gerekiyor. Dayanışmaya önem vermeliyiz.”