Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD), Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Ankara’da 18- 19 Kasım 2015 tarihlerinde toplanacak Basın Kartı Komisyonu ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda gazetecilik meslek örgütlerinin görüşlerine başvurulmadan keyfi bir tutumla ve eşitlik ilkesine aykırı hazırlanan Basın Kartı Yönetmeliği kapsamında oluşturulan yeni Basın Kartı Komisyonu’nun hukuksuz olduğu belirtildi.
OLCAYTO: YÖNETMELİK ÖRGÜTLERİN TEMSİLİNE UYGUN DEĞİL
TGC Başkanı ve Basın Kartı Komisyonu Önceki Başkanı Turgay Olcayto, şunları söyledi:
Basın Kartları için oluşturulan Komisyonun Yeni Yönetmelikte üye sayısı değiştirilmiş, 13’ten 15’e çıkarılmış ayrıca Genel Müdüre üyelerin yarıdan fazlasını belirleme yetkisi verilmiştir. Bu basın kartlarının gazetecilere artık devlet eliyle kendi seçimine göre dağıtılacağı anlamına geliyor doğrusu. Komisyon’daki arkadaşların da bir işlevlerinin olamayacağı anlaşılıyor. Türkiye’de iktidarın bir süredir muhalif gazetelere karşı başlattığı baskılardan bir yenisi. Tek tip gazeteci üretmenin yeni bir yöntemidir. Biz sahada çalışan gazetecilerin hangi görüşten olursa olsun haklarının gasp edilmesine karşıyız. Bu nedenle Danıştay’da Yeni Basın Kartları Yönetmeliği için yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtık.
‘BASIN KARTINI SENDİKALAR VERMELİ’
TGC Başkanı Turgay Olcayto bir soru üzerine basın kartlarının sendikalar eliyle verilmesi gerektiğini söyleyerek, “İngiltere’de basın kartlarını federasyon ya da cemiyet değil sendikalar verir. Polisi de siyasetçisi de tanır o kartı. Ne yazık ki Türkiye’de basın çalışanlarının sendikalaşma oranı düşük ve sendikalar güçsüz” dedi. Türkiye’de basının bu hale gelmesinde geçmişte yaşanan sorunlara işaret eden Olcayto, “Sendikalardan patronların isteği ile daha çok para için istifa eden arkadaşlar en az siyasetçiler kadar kusurludur” diye hatırlattı.
‘HABERİN DOĞRULUĞUNU POLİS BELİRLİYOR’
BYEGM’nin yeni oluşturulan komisyona katılmaları için kendilerini de aradığını belirten ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, şöyle konuştu:
“Daha önce bizim kapımıza uğramayan genel müdürlük, TGC ve TGS’den yeni komisyona katılmama yönünde karar çıkınca, bize başvurdu. Biz de kendilerine bu komisyona katılmayacağımızı bildirdik. Aslında yapmak istedikleri basın örgütlerini birbirlerine düşürmek. Devletin basın kartı vermesi zaten yanlış. Basın kartını gazetecilik örgütleri verir. Siyasal bir sorun yaratan iktidar var karşımızda. Bizim de siyasal bir duruş sağlamamız gerekiyor. Sorun politiktir ve çözümü de siyasal olacaktır” dedi. Gülen Cemaatine yakın olduğu iddia edilen medya kuruluşlarına yönelik baskının yanında bölge illerinde basın çalışanlarına yönelik baskıya da dikkat çeken Abakay, “Ankara, İstanbul, İzmir’de gazeteciler tutuklanıyor. Ancak doğu illerinde Kürt medyasına yönelik baskı daha vahim durumda. Polis gazetecilerin başına namlu dayıyor. Hatta gazeteciyi ‘yalan haber yazdın’ diye gözaltına alıyor. O hale geldi ki gazetecinin yaptığı haberin yalan olup olmadığına polis karar veriyor.”
‘DUMANLI’YA KART VERMEYİN’ BASKISI
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca ise sadece komisyon başkanına değil komisyon üyelerine de benzer yönde telkinlerin geldiğini ifade etti. “Sadece Sayın Başkan’a değil, bizlere de yani komisyon üyelerine de bu komisyonun tekrar toplanabilmesi için ‘Dumanlı’yla ilgili problemin’ düzeltilmesi halinde bir hafta içerisinde yeni toplantı yapıp bunların ‘önceki sorunların giderileceği’ için bizlere teklif yapıldı. Ama biz dedik ki, ‘alınan bir karar var, önce onu uygulayın, ondan sonra düşünelim’. Bizim kararlılığımız sonrasında da bu yönetmelik değişikliğine gittiler” şeklinde konuştu.
DİKMEN: ÖRGÜTLER DAYANIŞMA ÖRNEĞİ SERGİLEDİ
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen şöyle konuştu:
“Bugün meslek örgütleri dayanışma örneği sergilediler. Bu kurumların Basın Kartları Komisyonu’ndan da çıkarılması yasaya aykırı. Çünkü bir yönetmeliği, kanunun üstüne çıkarıyorlar. Görevi sadece kanun gereği en üst noktada olan Basın Kartları Komisyonu’nun genel sekreterliğini yapmak durumunda olan BYEGM Genel Müdürlüğü böylece Anayasa’ya aykırı kanunun üstünde bir pozisyona getirilmiş oluyor. Eğer bu kurumlar TGC ve TGS’nin ayrılışından sonra yeni Komisyon’a katılma kararına olumlu cevap vermiş olsalardı aslında Komisyon’u meşrulaştırma yönünde bir adım atmış olacaklardı. Bunu reddetmiş olmaları bu dayanışmayı göstermeleri hukukun yanında olmalarının bir göstergesidir.”
GÜÇ: AA’DAKİ MESLEKTAŞLARIMIZIN KIDEM TAZMİNATINA SINIRLAMA GELECEK
Uygulamanın gazeteci olmayanların sarı basın kartı almasını kolaylaştırdığına dikkat çeken Uğur Güç, “TRT’deki hukuksuzluklar ortaya çıkınca Komisyon basın kartı almaya hakkı olmayanların kartlarını iptal etmişti” dedi. Güç, şöyle devam etti: “Yeni yönetmelikle TRT’de basın kartı taşıma hakkı olmayanlara da kart verilecek. Ayrıca Anadolu Ajansı çalışanları için de bir hukuksuzluk söz konusu. AA çalışanlarını artık 212’li yapmayacaklar ama basın kartı verecekler. AA’da çalışan meslektaşlarımızın kıdem tazminatına sınırlama gelecek. Bu sebeple yeni yönetmelik hukuksuzdur ve yargı iptaline karar verecektir.”
ORTAK AÇIKLAMA
Toplantıda yapılan ortak basın açıklamasını Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç okudu. Açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası yeni yayınlanan “Basın Kartları Yönetmeliği”nin bazı maddelerinin iptali için yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açmıştır. Dava, Danıştay 10. Dairesi’nde 2015/4371.E sayılı dosyası ile görülmeye başlanmıştır. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Aralık 2014 ayından beri Basın Kartları Komisyonunu toplamamış ve böylece basın kartını almaya hak kazanmış çok sayıda gazetecinin basın kartlarının verilememesine yol açmıştır. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü bu sırada boş durmamış ve Yeni Yönetmeliği yayınlamış ve bu yönetmelikle de Basın Kartları Komisyonunun yapısını değiştirmiştir.
‘BYEGM’NİN GÖREVİ KOMİSYONUN SEKRETARYASINI YAPMAKTIR’
BYEGM’nin görevi “basın yayın kuruluşlarına basın kartı düzenlemek ve Komisyonun sekretaryasını düzenlemektir. Bu nedenle Komisyonun sadece sekretaryasını yapmakla görevli olan Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün Komisyona üye belirleme yetkisi ve komisyonun yapısını kendi istediği şekilde değiştirmesi de mümkün değildir.
‘KARTLAR GEÇERSİZ OLACAK’
Yönetmeliğin iptal edilmesi durumunda yapılacak toplantı sonucunda verilecek kartların geçersiz olma riskiyle de karşı karşıyadır meslektaşlarımız. Böylece gazeteciler bir kez daha mağdur edilmiş olacaklardır.
‘SINIRSIZ YETKİ HUKUKİ KARGAŞAYA NEDEN OLUR’
Bunun dışında; Genel Müdüre sınırları belirlenmemiş, Kanunda olmayan, sınırsız bir takdir hakkı verilmiştir. Demokratik bir uygulamada böyle bir düzenlemeye gidilmesi düşünülemez. Bu düzenleme ile Komisyonun varlığı “şekli” bir düzenleme olarak kalmaktadır. Komisyondan alınan kararlar Genel Müdür tarafından onaylanmayabilecektir. Bu nedenlerle Komisyonun toplantısı başka bir hukuki kargaşaya yol açacaktır. Tüm tarafları uyarmayı da bir görev biliyoruz.
‘YÖNETMELİK KAMU YARARINDAN UZAK’
Yönetmeliğin düzenlemesi aşamasında bizlerin dışlanması, idarenin keyfi tutumu, hazırlanan yönetmeliğin kamu yararını gerçekleştirmekten uzak olması ve Anayasa başta olmak üzere Kanunlara ve hukuka aykırılıklar karşısında komisyonun bu şekliyle toplanması yeni hukuki sorunları da beraberinde getirecektir.”