15 Temmuz günü Türkiye’nin kabusu olan darbe girişimi toplumun tüm kesimlerinde endişe yarattı. Darbe zihniyetinin daha o gün medya kuruluşlarının yayınlarını kesmesi, silahlarla haber merkezlerine dalması eğer başarılı olabilselerdi gazetecilerin başına neler gelebileceğini hepimizin gözleri önüne serdi.
Darbe karşıtı fikrimizi daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık. Türkiye Gazeteciler Sendikası tarihi boyunca hep darbelere karşı oldu. Basın özgürlüğünün önünde engel olarak gördüğü darbe dönemlerinde bir çok meslektaşımız da baskı gördü.
Darbe tehlikesini atlatan Türkiye’de son bir kaç günde yaşadıklarımız ise bizleri yine kaygıya sevk ediyor.
Türkiye Gazeteciler Sendikası terörün, darbenin elbette sonuna kadar karşısındadır ancak terör bahanesiyle gazetecilerin sarı basın kartlarının iptal edilmesi, medya kuruluşlarının kapatılması demokrasi ile, basın özgürlüğü ile bağdaşmayacaktır.
İktidar darbe bahanesiyle kendine muhalif olan medya kuruluşları üzerinde baskı kurmamalıdır. Terör ile bağlantısı olan gazeteciler varsa buna hukuk müdahele etmeli, gerekli ceza hukuk yoluyla verilmelidir.
Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından“Milli güvenliğe tehdit oluşturdukları” gerekçesiyle yapılan iptalin hukuki bir gerekçesi yoktur.
Darbe girişimi sırasında medyanın ne kadar önemli bir güç olduğunu Türkiye yaşayarak öğrendi. Basın özgürlüğüne tüm Türkiye halkının ihtiyacı vardır.
Basın özgürse toplum özgürdür.
Türkiye Gazeteciler Sendikası