Türkiye Gazeteciler Sendikası, son dönemde yoğun şekilde baskı ve devlet şiddetine maruz bırakılan, işyerleri basılan, çalışma arkadaşları gözaltına alınan, tutuklanan, polis tarafından tartaklanan gazetecilerle birlikte basın toplantısı düzenledi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Merkezi’nde bugün düzenlenen toplantıda konuşan gazeteciler, özgür bir basın için mücadeleyi ve gazeteciler arası dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.
Toplantıya Politika gazetesinden Ayla Boran, Yürüyüş dergisi adına Av. Naciye Demir, T24’ten Michelle Demishevich, Zaman gazetesinden Emre Şencan, Kızıl Bayrak gazetesinden Ersin Özdemir konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmasını yapan TGS Genel Başkanı Uğur Güç, muhalif medya kuruluşlarında çalışan gazetecilere yönelik baskı ve tehditlerin artarak devam ettiğini, medya emekçileri olarak seçimden çıkan sonuçla birlikte bu tablonun değişmesini umduklarını dile getirdi. Bunun için mücadeleye devam edeceklerini belirten Güç, “Kendi aramızda dayanışmayı güçlendirmemiz ve örgütlülüğü artırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Politika gazetesine geçen çarşamba günü gerçekleştirilen saldırıda, polis olduğu tahmin edilen silahlı kişilerin tehdit ve tacizine maruz kalan gazete çalışanı Ayla Boran, “Bu basın özgürlüğü açısından yaşadığımız ilk ihlal değil. Umarım basının daha özgür olabilmesi için gerekli koşulları hep birlikte yaratırız” dedi. Boran, gazetelerinin yayın politikasını kararlılıkla ve taviz vermeden sürdürdükleri için bu saldırıyla karşılaştıklarını, ama bu saldırıların kendilerini yıldıramayacağını vurguladı.
Yürüyüş dergisi adına konuşan Av. Naciye Demir de derginin bir iki yılda bir polis baskınına uğradığına dikkat çekti. Son baskında polisin dergiye kapıdan değil, duvarı kırarak girdiğini ve her şeyi kırıp döktüğünü söyleyen Demir, gözaltına alınanlar arasında bulunan muhabir Tahsin Sağaltıcı’nın tutuklandığını belirtti. Demir, bu baskın ve tutuklamaların derginin yayın politikasını değiştiremeyeceğini ifade etti
Kızıl Bayrak gazetesinden Ersin Özdemir, Bursa’da hakları için Türk Metal Sendikası’na ve patronlara karşı ayağa kalkan işçilerin sesini ilk günden bu yana duyurmaya çalıştıklarını, bu nedenle devlet ve sendikanın saldırısıyla karşılaştıklarını söyledi. Özdemir, “Metal İşçileri Birliği’ne yönelik baskında Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Tayfun Altuntaş da gözaltına alındı ve 4,5 gün boyunca hakkında yakalama kararı bile olmamasına karşın gözaltında tutuldu” dedi.
Polisler hakkında işlem yapılmıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan tarafından yapılan basın açıklamasını takip ederken polisler tarafından darp edilerek uzaklaştırılan ve görev yapması engellenen T24 muhabiri Michelle Demishevich polislerin kendisini trans/kadın kimliğinden ötürü darp ettiğini, bu saldırıdan sonra birtakım siteler tarafından hedef gösterildiğini ve evinin önünde kimliği belirsiz kişilerin beklemeye başladığını da dile getirdi.
Gezi Direnişi’nin ikinci yıldönümünü takip etmek amacıyla Gezi Parkı’nda bulunan ve polis saldırısına maruz kalan Zaman gazetesi muhabiri Emre Şencan, saldırıyı şu sözlerle anlattı: “Gezi’de insanlar otururken, polis son derece kötü bir üslupla insanları kaldırıp kovmaya başladı. Ben de görüntülemeye başladım. O sırada bana saldırdılar. Gazeteciyim dedim, dinlemediler. Zaman gazetesinden olduğumu öğrenince ‘Zaman ha, yatırın bunu kelepçeleyin’ dediler.” Şencan, saldırının üzerinden dokuz gün geçtiği halde, polisler hakkında hiçbir işlem yapılmadığını, Emniyet ve Valilik’ten hiçbir açıklama gelmediğini de belirtti.
Toplantıda SDP’lilere yönelik operasyon kapsamında Gelecek gazetesine düzenlenen polis baskınına da değinildi. Üç gazetecinin gözaltına alındığı baskın ve aramanın hukuksuz şekilde gerçekleştirildiğine dikkat çekilen toplantıda, tutuklanan Gelecek gazetesi muhabiri Ufuk Erhan’ın derhal serbest bırakılması istendi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Cemiyet olarak sendikayla ve diğer meslek örgütleriyle birlikte basın özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması, baskıların son bulması için mücadele ettiklerini belirtti.