TGS Kadın Komisyonu, İstanbul’un ardından Ankara’da da örgütlendi.
Birçok kurumda yer alan kadın gazetecinin bir araya geldiği TGS Kadın Komisyonu’nun ilk toplantısında, “Mesleğimizi yaparken, kadına yönelik şiddetin bir parçası olmak istemiyoruz. Mesleğimizi yaparken, kadına yönelik şiddetin hedefi olmak istemiyoruz” denildi.
Medyada kadına yönelik erkek şiddetinin temsilinin ve genel olarak kadının temsilinin son derece sorunlu olduğuna dikkat çeken kadın gazeteciler,“Bu haberler kadını nesneleştiriyor, şiddeti olağanlaştırıyor, hatta meşrulaştırıyor. Haberlerdeki eril dil ve bakış açısı, toplumdaki cinsiyet ayrımcılığını besliyor, mağdur olmuş kadını bir kez daha mağdur ediyor” dedi.
Kadın temsilinin her alanda olduğu gibi medya alanında da son derece yetersiz olduğunu vurgulayan kadın gazeteciler, medya içerisinde sunu için kadınlar, yönetim için ise erkeklerin tercih edildiğini belirtti. Medya çalışanlarının üçte birini oluşturan kadınların da ayrımcılıktan mobinge, eşdeğer işe eşit ücret verilmeyişinden cinsel tacize, erkek egemen sistemin tüm uygulamalarına maruz kaldığına dikkat çeken kadın gazeteciler, “Sadece iş yerinde değil, sokakta da şiddetin hedefindeyiz. Alanda çalışan muhabirler, sıkça polisin cinsel saldırısına maruz kalıyor” diye belirtti.
“Erkek egemen medya diline son” açıklamasında bulunan TGS Kadın Komisyonu üyeleri hem medyadaki erkek egemen cinsiyetçiliğine hem de yaşamın her alanında kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin bir parçası olacaklarını vurguladı.TGS Kadın Komisyonu, İstanbul’un ardından Ankara’da da örgütlendi.
Birçok kurumda yer alan kadın gazetecinin bir araya geldiği TGS Kadın Komisyonu’nun ilk toplantısında, “Mesleğimizi yaparken, kadına yönelik şiddetin bir parçası olmak istemiyoruz. Mesleğimizi yaparken, kadına yönelik şiddetin hedefi olmak istemiyoruz” denildi.
Medyada kadına yönelik erkek şiddetinin temsilinin ve genel olarak kadının temsilinin son derece sorunlu olduğuna dikkat çeken kadın gazeteciler,“Bu haberler kadını nesneleştiriyor, şiddeti olağanlaştırıyor, hatta meşrulaştırıyor. Haberlerdeki eril dil ve bakış açısı, toplumdaki cinsiyet ayrımcılığını besliyor, mağdur olmuş kadını bir kez daha mağdur ediyor” dedi.
Kadın temsilinin her alanda olduğu gibi medya alanında da son derece yetersiz olduğunu vurgulayan kadın gazeteciler, medya içerisinde sunu için kadınlar, yönetim için ise erkeklerin tercih edildiğini belirtti. Medya çalışanlarının üçte birini oluşturan kadınların da ayrımcılıktan mobinge, eşdeğer işe eşit ücret verilmeyişinden cinsel tacize, erkek egemen sistemin tüm uygulamalarına maruz kaldığına dikkat çeken kadın gazeteciler, “Sadece iş yerinde değil, sokakta da şiddetin hedefindeyiz. Alanda çalışan muhabirler, sıkça polisin cinsel saldırısına maruz kalıyor” diye belirtti.
“Erkek egemen medya diline son” açıklamasında bulunan TGS Kadın Komisyonu üyeleri hem medyadaki erkek egemen cinsiyetçiliğine hem de yaşamın her alanında kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin bir parçası olacaklarını vurguladı.