Türk-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın emekçileriyle bir araya geldi. Bugün İstanbul Cağaloğlu’da bulunan Türkiye Gazeteciler Sendikası’na (TGS) ziyarette bulunan Atalay’ı, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Genel Sekreter İlkay Akkaya ve Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Adnan Uyar karşıladı. Görüşmede, TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Deriteks Genel Başkanı Musa Servi ve Dokgemi-İş Genel Başkanı Hüseyin Necip Nalbantoğlu ile eski ve birçok sendikanın şube başkanı hazır bulundu. Basın emekçileriyle birlikte yemek yiyen Atalay daha sonra çalışma hayatını ilgilendiren konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘YÜZDE 4 ZAM KABUL EDİLEMEZ’
Konuşmasında TGS’nin Türk-İş’in en önemli sendikalarından biri olduğunu, demokrasi ve işçiler adına önemli işler yaptığını belirten Atalay, “Gazetecilerin yüzde 30’unun işsiz olduğu, yüzde 6’sının örgütlü olduğu, bir bölümünün cezaevinde olduğu bir ülkedeyiz. Demokrasiden vazgeçmeden inadına daha çok özgürlük daha çok demoraksiye sahip çıkmak gerekiyor” dedi.
Atalay, Kanun Hükmünde Kararname ile kamuya geçirilen taşeron işçileriyle ilgili de konuştu. Yüksek Hakem Kurulu’nun bağıtladığı toplu iş sözleşmesi nedeniyle bu işçilerin altışar aylık dönemler için yüzde 4 oranında zam alacağına dikkat çeken Atalay, yılık enflasyonun yüzde 20.30 olduğu bir ülkede bunun kabul edilir bir yanının olmadığını vurguladı.
‘İKTİDAR ANA MUHALEFET GREV KARŞITLIĞINDA BULUŞTU’
Geçen günlerde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ertelenen İZBAN greviyle ilgili de açıklamalarda bulunan Atalay, şunları söyledi: “İZBAN grevini iki gün önce ertelediler. 30 gün sürdü. Madem erteleyecektiniz baştan erteleseydiniz de işçiler 30 gün sefil olmasaydı. İlk defa iktidarla ana muhalefetin rahatsız olmadığı bir ülke gördük. Televizyon kanallarına baktığımız zaman sağcı milletvekilleri ile solcu milletvekilleri aynı noktada buluştular.
‘GREV ERTELEME KABUL EDİLEMEZ’
Burada ‘Bu ülkede grevler erteleniyor burada neden ertelenmiyor’ diye bizi suçladılar. Daha önce ifade ettim. Oradaki arkadaşlarımızın tamamı ‘Greve çıkalım, ücretler az’ dedi. Doğru İZBAN’da ortalama ücret 2300 lira. Grevi ertelediler. İşin siyasi yönü olmadığı anlaşıldı. Bunun bedelini kim ödüyor? Biz… Grev ertelemek demokrasilerde çare değil. Erteleme noktasında çaba sarf eden iktidara ve ana muhalefete seslenmek istiyorum. Biz kanuni hakkımızı kullandık. Kullanırken bir yeri kırmadık, dökmedik, yakmadık. Bunun kabul edilir olmadığını söylemek istiyorum.”
Açıklamanın ardından Ergün Atalay, TGS Genel Başkanı Durmuş’a ve basın emekçilerine hediye armağan etti.
‘Altay Tankını biz yapalım’
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Sakarya’da bulunan ve “Tank Palet Fabrikası” olarak bilinen 1. Ana Bakım Fabrikasının özelleştirme kapsamına alınmasını eleştirdi. Tank Palet’in iki milyon metrekare alana kurulu 45 yıllık bir fabrika olduğunu söyleyen Atalay, “Bu fabrikada tank tamiri yapılıyor, top, dürbün yapılıyor. Modern bir fabrika. O fabrikanın şu anda özelleştirme görüşmeleri devam ediyor. Bu fabrikanın özelleştirilmesinin kabul edilir bir tarafı yok” dedi.
‘AYNI GEMİNİN İÇİNDEYİZ’
Türkiye’nin tanka ihtiyacı olduğunu bildiğini belirten Atalay, şöyle konuştu: “Şu anda sınırlarımızda sıkıntı olduğunu biliyorum. Güvenlik güçleri orada. İşçi de var orada; Harb-İş’in, TES-İş’in, Yol-İş’in üyeleri var. Zeytin Dalı Harekatında beş işçi arkadaşımızı şehit verdik. Biz aynı geminin içerisindeyiz. Ülkeyi yönetenler, Tank Palet Fabrikasının özelleştirme kapsamına alınmasını gözden geçirsin. Özelleştirme, bu ülkeye 40 senedir bir hayır getirmedi. Bu özelleştirmelerin karşısında birileri duracaksa, sendikalar durmalı, işçiler durmalı, sendika başkanları durmalı, Türk-İş başkanı durmalı, duracak. Özelleştirmeye karşı 19 Ocak’ta miting yapılacak. Herkes elinden gelen katkıyı sağlamalıdır. Altay Tankına ihtiyacımız var, bunun için 40 filo gerektiğini söylüyorlar. İmkan varsa ordumuzla, mühendisimizle, askerimizle, işçimizle biz yapalım. İmkanımız olmasa bile Milli Savunma Bakanlığının kontrolünde olsun.”
Bu düzeni değiştireceğiz
Yemeğin ardından Türk Başkanı Atalay ile basının karşısına geçen TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu. 1961 yılında gazetecilerin Basın Kanunu çıkması için üç günlük mücadelesinin ardından 10 Ocak’ın basın bayramı, 1971’de de ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ ilan edildiğini hatırlatan Durmuş, şunları söyledi: “Türkiye’de gazeteciler açısından bugün ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ kutlamak çok mümkün gözükmüyor. Çünkü sektörde işsizlik oranı çok yüksek, sendikalılık oranı çok az, ücretler düşük, güvencesiz çalışma çok yaygın… Basının özgür olmadığını söylediğimiz bir ortamda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamak da bizler için biraz zul oluyor. Elbette bunu değiştireceğiz. Elbette gazetecilerin 10 Ocak’ı kutladığı günler olacaktır. Biz sendika olarak da bunun için mücadele ediyoruz.”