İstanbul’da polis dün sabaha karşı Yürüyüş Dergisi ile Ozan Yayıncılık bürolarına baskın düzenledi. Gazi Mahallesi’nde Yürüyüş Dergisi’nin teknik işlerinin yapıldığı adrese duvarı kırarak giren polisler, dergi çalışanı meslektaşlarımız Tahsin Sağaltıcı, Cansu Güneş Seferoğlu, Ümit Çimen, Mustafa Doğru, Ufuk Alım Çalımlı’nın da aralarında olduğu yedi kişiyi darp edilerek gözaltına alındı. Yürüyüş dergisi ile Ozan Yayıncılık büroları yerle bir edilirken, bürolarda bulunan fotoğraf makinelerine ve bilgisayarlara el kondu. Meslektaşlarımız halen Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutuluyor.
Politika Dergisi’nin merkez bürosu da dün kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Derginin yayın kurulu üyesi Ayla Boran, saldırganların silahlı tehditlerine ve tacizlerine maruz kaldı. Basına bilgi veren meslektaşımız, saldırganların kim olduğunu bilmediğini, ancak konuşma ve tavırlarından polis olduklarını tahmin ettiklerini söyledi. Saldırganların iki gazete yazarının ismini vererek “Kürtler nasıl kurtarılır, Ermenilere nasıl soykırım yapıldı, işkencede size anlattıracağız” dediğini aktaran Boran, tecavüzle tehdit edildiğini de söyledi.
Muhalif medya kurumlarına yönelik bu saldırılar ilk değil, ne yazık ki son da olmayacak. Türkiye medya tarihine, yakın geçmişte dahi yaşanan deneyimlere bakıldığında, bu baskı ve saldırılarla gazetecileri susturabileceklerini düşünenlerin ne kadar yanıldığı gerçeği gün gibi ortada duruyor. Basın ve ifade özgürlüğünü, halkın haber alma hakkını yok sayan muktedirlerin özgür basını baskılarla, tehditlerle, gözaltılarla, tutuklamalarla susturamayacaklarını artık idrak etmeleri gerekiyor.
Yürüyüş Dergisi’ne yapılan baskın ve talanı kınıyor, gözaltındaki meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Politika Dergisi’ni silahla basan ve kadın meslektaşımızı taciz eden saldırganların derhal tespit edilerek yakalanmasını, cezalandırılmasını talep ediyoruz. Meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu belirtiyor, üyelerimiz başta olmak üzere tüm gazetecileri ve haber alma hakkına sahip çıkan herkesi Yürüyüş Dergisi ve Politika Dergisi ile dayanışmaya çağırıyoruz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası