Gezi Parkı direnişinin 9. yıldönümünde yapılan eylemde gazetecilere müdahale eden polisler hakkında işlem yapılmasına izin vermeyen İstanbul Valiliği kararı yargıdan döndü.
31 Mayıs 2022’deki eylem sırasında Halk TV’den Erdinç Yılmaz ve Ozan Demiriz, Tele 1 TV muhabiri Engin Açar ve kameraman Umutcan Yitük, Gazete Fersude muhabiri Hayri Tunç, Dokuz8 Haber muhabiri Fatoş Erdoğan, Karşı Mahalle muhabiri Sezgin Kartal’ın aralarında bulunduğu gazeteciler polis koridoruna alınarak darp edilmiş, hedef gözetilerek yüzlerine biber gazı sıkılmış, hakarete ve tehdide maruz kalmışlardır. Evrensel’den Meltem Akyol, BirGün’den Gökay Başcan, Halk TV’den Ozan Demiriz, Flash Haber TV’den Dilan Polat, Nil Derin Aydoğdu ve Sevda Doğan ise gazeteci ters kelepçeli şekilde gözaltına alınmış saatlerce bu şekilde bekletilmişti.
Gazetecilerin darp edilmesine ilişkin 03.06.2022 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şüpheli kamu görevlileri hakkında görevi kötüye kullanma, işkence, eziyet, tehdit, hakaret ve kasten yaralama ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarından yaptığımız suç duyurusu sonucunda Savcılık makamı tarafından şüpheli kamu görevlilerinin tespiti ve haklarında soruşturma izni verilmesi talebiyle İstanbul Valiliği’ne yazı yazmıştı.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya imzasıyla gönderilen yazıyla görevlilerin tespit edilemediği, soruşturma izni verilmesine ve disiplin soruşturması açılmasına gerek olmadığı ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmişti.
Kararın hukuka aykırı olduğu, gerekli incelemelerin yapılmadığı ve verilen kararın kolluğun basına yönelik orantısız güç kullanımını teşvik ettiği gerekçesiyle yaptığımız itiraz mahkeme tarafından kabul edildi.
İtiraz üzerine dosyayı inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi 4483 sayılı Yasanın yukarıda anılan 2. maddesi hükmü gereği ceza soruşturması yapılmasının idari izne bağlanmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma izni verilmemesi yönündeki kararı kaldırdı.
Oybirliği ile kesin olarak verilen kararın gerekçesinde şöyle denildi:
“Dosyanın incelenmesinden; 4483 sayılı Yasa uyarınca; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında; müştekilerin, 31/05/2022 tarihinde, gezi parkı olaylarının yıl dönümü sebebiyle basın açıklamasını gözleyen ve haber almaya çalışan bir kısım basın mensubunun, basın mensubu oldukları bilinmesine ve gazeteci olduklarını defalarca izah etmelerine rağmen kasten darp ettikleri, kendilerine bilinçli bir şekilde hedef gözetilerek yüzlerine biber gazı sıkıldığı, hakarete ve tehdite maruz kaldıkları, ters kelepçe ile işkence edilerek gözaltına aldıkları, ters kelepçeli bir şekilde adli muayeneye sokulmak istendikleri ve saatlerce bekletildikleri iddiaları üzerine yapılan ön inceleme sonucu üstüne atılan “darp, işkence, küfür, hakaret ve kötü muamele” fiillerinin göreviyle bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ilgiliye isnat edilen darp, işkence, küfür, hakaret ve kötü muamele fiillerinin görev sırasında olmakla birlikte görevden kaynaklanmadığı, yani görev sebebiyle işlenmediği açık olduğundan, 4483 sayılı Yasanın yukarıda anılan 2. maddesi hükmü karşısında ilgililer hakkında bu Yasanın öngördüğü özel soruşturma usulünün uygulanması ve soruşturma izni verilmesi/verilmemesi yolunda karar tesis edilmesi mümkün değildir.”
Gazetecileri darp eden, ters kelepçeyle gözaltına alan kolluk görevlilerinin soruşturulmasının önünde engel kalmadı.
Gazeteciler mesleklerini özgürce ifa edebilsinler diye söz konusu kişiler hakkında etkili soruşturma yürütülerek yargılanmalarını ve caydırıcı cezalar verilmesini istiyoruz.
Bir kere daha cezasızlığa sessiz kalmayacağız diyor, basına yönelik müdahalelerin takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğimizi yineliyoruz.
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI