Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile British Broadcasting Corporation (BBC) işvereni arasında Temmuz ayında başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine bugün grev kararımızı asıyoruz.
Sürecin bu noktaya gelmemesi için TGS olarak her çabayı sarf ettik. Fakat işverenin pazarlığa kapalı tutumu grev kararını kaçınılmaz hâle getirdi.
BBC İstanbul ofisinde çalışan üyelerimiz Türkiye’de yaşanan ekonomik zorluklar karşısında ücretlerinin alım güçlerini koruyacak şekilde düzenlenmesini istiyor.
İşveren, 2020 yılında çalışanların maaşlarına resmi enflasyon oranının çok altında bir zam yapmıştı. Şimdi brüt yüzde 14 zam teklif ediyorlar. Enflasyonun resmi kaynaklara göre yüzde 21.31, bağımsız ekonomistlere göre ise yüzde 58.65 olduğu bir ortamda bunu kabul etmemiz beklenemez.
BBC’nin Birleşik Krallık ve dünyanın diğer ülkelerindeki çalışanlarına sunduğu bazı temel haklardan İstanbul’daki üyelerimizin faydalanma taleplerini ise tartışmaya dahi açmadan reddediyorlar.
BBC İstanbul ofisinde çalışan üyelerimiz dünyanın en önemli kamu yayıncısı olan, güçlü ilkelere sahip bu saygın yayın kuruluşunda gazetecilik yapmaktan gurur duyuyor. Fakat alım güçlerini korumak, son yıllarda ücretlerinde yaşanan değer kaybını telafi etmek ve her BBC çalışanı ile benzer haklara sahip olmak istiyorlar.
Talepleri makul ve karşılanabilir taleplerdir. BBC’nin bu talepleri kendi bütçesine ek yük yaratmadan karşılaması mümkündür. Geçtiğimiz Ocak ayından bugüne Sterlin, Türk lirası karşısında yüzde 80’lik bir kazanç sağlamıştır. Başka bir deyişle, üyelerimizin Türk lirası maaşları karşısında işverenin yüzde 80’lik bir kazancı söz konusudur. Grev sürecini başlatan, BBC işverenin bu şartlara rağmen sergilediği uzlaşmaz tutumdur.
TGS olarak bugün BBC işverenine son çağrımızı yapıyoruz. Aksi hâlde grevin kaçınılmaz olacağının bilinmesini isteriz.
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI