Basın Kartı Yönetmeliği’nde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca 20 Mayıs 2021 tarihinde yapılan değişikliklere Türkiye Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği tarafından açılan davada, Danıştay 10. Dairesi uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğmasına yol açacağı tespitiyle yönetmeliğin yürütmesini durdurmuştu. Dairenin gerekçesi 14 sayılı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına basın kartı ile ilgili olarak sadece basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenleme yetkisi verilmesi, basın kartının kimlere verileceğinin ve hangi hâllerde basın kartının iptali gerekeceğinin belirlenmesi konusunda bir yetkiye yer verilmemiş olması, Basın Kartı Yönetmeliğinin 3. Maddesi 1. Fıkrasının hukuka aykırı olması, basın kartının basın özgürlüğünün ilgilendirmesi sebebiyle ancak kanunla düzenleme yapılacağı şeklindeydi.
Karara Cumhurbaşkanlığınca itiraz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından 14/02/2022 tarihli kararla itiraz kabul edildi ve yürütmeyi durdurma kararı kaldırılarak yürütmeyi durdurma isteminin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay 10. Dairesine gönderilmesine karar verildi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun gerekçesine baktığımızda basın mesleğini sürdürmek için basın kartının zorunlu bir kart olmadığı, basın kartının basın hürriyeti ile ilişkili olmakla birlikte doğrudan bağlantılı olmaması gerekçesiyle kartın habere ulaşma-haber verme konusunda avantaj sağlamakla birlikte anılan karta ilişkin usul ve esasların, bu kartın verilmesi ve iptaline ilişkin hükümlerin, doğrudan basın hürriyetinin özünü ilgilendirdiğinden bahisle kanunla düzenlenmesi gerektiğinden söz edilemeyeceği, bu hususta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının düzenleme yapma yetkisinin olduğu ifade edilmektedir.
Davacı kurumlar olarak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun gazetecilik mesleğini yapmak için zorunlu bir kart olmadığı ifadelerine katılmakla beraber “basın kartının basın hürriyeti ile ilişkili olmakla birlikte doğrudan bağlantılı olmaması” gerekçesine katılmıyoruz. Zira basın kartı gazetecilere çeşitli mesleki kolaylıklar sağlamanın yanı sıra gazetecilerin sosyal güvencesi yıpranma hakkının zorunlu önkoşulu olduğunu hatırlatmak isteriz.
İlerleyen günlerde Danıştay 10. Dairesi, halkın haber alma hakkı ve ifade özgürlüğünün etkin kullanımını sağlayan ve koruyan basın kartının alma ve iptal koşullarına dair belirsizlikler ve keyfilik taşıyan, masumiyet karinesine aykırı, gazeteciliği kriminalize etme amacı güden 20 Mayıs 2021 tarihinde yapılan düzenlemelere ilişkin Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması konusunda esas yönünden değerlendirme yapacaktır.
GAZETECİLER CEMİYETİ
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
TÜRKİYE FOTO MUHABİRLERİ DERNEĞİ