- Gazeteciliği karttan ibaret gören anlayış gazetecilerin taleplerine kulaklarını tıkadı
- Anayasa Mahkemesinin verdiği karar dikkate alınmadı. Hukukla savaşan bir Meclis olmaz
İktidar gazeteciler içerisinde ayrımcılığa neden olacak bir karara imza attı. 2019 yılında Anayasa Mahkemesinin yıpranma hakkından yararlanma koşulunu “basın kartı”na bağlayan hükmü iptal etmesinin ardından yapılan düzenlemede, yeniden basın kartı koşulu konuldu. Öte yandan sektörün önemli bir bileşeni olan matbaacılar da kapsam dışında tutuldu.
“Temel bir hak olan sosyal güvenlik hakkının ancak kanunla sınırlanabileceğine ilişkin Anayasanın 13. maddesinin ihlâl edildiği” tespiti ile Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen “basın kartı şartı”nın yeniden getirilmesi gazeteciler arasında ayrımcılıktır.
Türkiye’de gazetecilik faaliyeti yürütenlerin yarısından azında bulunan basın kartı gazetecilik mesleği için bir şart, bir zorunluluk değildir. Gazetecilerin tamamı çalışırken yıpranmaktadır. Mesleğin zorlukları, yıpratıcı yanları kart koşulu aramazken yıpranma hakkı için kart koşulu aranmaktadır. Bu düzenleme Anayasaya aykırıdır.
11 saat kamera başında yayın yapan medya çalışanını yıpratan koşullar cebindeki karta bakmamaktadır. 24 saat deprem bölgesinde, enkaz başında çalışan muhabiri, onun göndereceği haberi gazeteye ya da televizyona aktaran meslektaşımızı yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır. Uzun süreli yayınlar nedeniyle baygınlık geçiren televizyoncuyu yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır. Savaş bölgesinde canı pahasına halka gerçeği ulaştırmaya çalışan foto muhabirini yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır. Milletvekilleri yasa çıkartırken, gece yarılarına kadar bu bilgileri topluma ulaştıran gazeteciyi yıpratan çalışma koşulları karta bakmamaktadır.
Ancak bu düzenleme ile görüyoruz ki gazeteciliği bir karttan ibaret sayan anlayış gazetecilerin taleplerine kulakları tıkamış bildiğini yapmıştır. Bu anlayış Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı dikkate almamış, hukukun üstünlüğü ilkesini çiğnemiştir. Hukukla savaşan bir Meclis kabul edilemezdir.
Sendika olarak yıpranma payının tüm gazeteciler ile matbaa çalışanlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için mücadelede edeceğimizin bir kez daha ilân ediyoruz.
Türkiye Gazetecileri Sendikası