Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 81 il müdürlüğüne ve bağlı genel müdürlüklere gönderdiği “Toplumsal cinsiyet ve bazı kavramların kullanımı” konulu yazıyla LGBTİ+’ları ve toplumsal cinsiyet eşitliği kavramlarını hedef aldı.
Aileyi toplumun temeli kabul eden, ‘aile’yi kendi kriterleri ile sınırlandıran ve 2025’i Aile Yılı ilan eden bakanlık, şimdi de birimlerinin ulusal ve uluslararası kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlarla yürüteceği çalışmalarda; “toplumsal cinsiyet”, “toplumsal cinsiyet kimliği”, “LGBT”, “SOGIESC (cinsel yönelimler, cinsiyet kimlikleri, cinsiyet ifadeleri ve cinsiyet özellikleri)” ve “kapsamlı cinsellik eğitimi” gibi kavramlara karşı ortak bir tutum geliştirilmesini istedi.
Bakanlığa soruyoruz! Daha önceki gün İstanbul’un göbeğinde, Şişli’de bir kadın sokak ortasında ayrıldığı erkek tarafından katledildi. Basına yansıyan verilere göre sadece Nisan ayında erkekler 36 kadını öldürdü, 39 çocuğu istismar etti. Korunmak istenen aile bu mu? Kadınların ve LGBTİ+’ların yaşam hakkının elinden alındığı, istismar edildiği, şiddete maruz bırakıldığı bir ülkede kavramlarla uğraşmak yerine bizleri koruyun.
Siz LGBTİ+, toplumsal cinsiyet gibi gerçekleri yok sayınca, onlar yok olmayacak. Bu ülkede LGBTİ+’lar da, toplumun dayattığı cinsiyet rollerini reddeden kadınlar da var. Var olmaya da devam edecekler. Bir devletin görevi, medeni halinden, cinsel yöneliminden bağımsız olarak tüm vatandaşlarını korumaktır. Görevinizi yapın ve gerekli önlemleri alın, cezai indirimleri kaldırın. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe alın.
Kadın ve LGBTİ+’ların yıllardır mücadelesini sürdürdüğü toplumsal cinsiyet eşitliği demek; kişilerin cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelimleri sebebiyle ayrımcılığa uğramaması; hayatın her alanında yaşadığımız eşitsizliğin son bulması demek. İlgili kavramların kullanımının devlet eliyle engellenmesi, eşitliğin sağlanmasına katkıda bulunacak politikalara karşı tutum alınması ise bu eşitlik mücadelesine ket vurulması, kadın ve LGBTİ+’ların eşit yaşam haklarının doğduran hedef alınması anlamına gelir. Ancak kavramların yasaklanmasıyla engellenmek istenen eşitlik de eşitlik için verilen mücadele de son bulmayacak.
Bizler TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu olarak kavramların yasaklanmasını değil, şiddetin sona ermesini istiyoruz. Bizler artık şiddet haberi yapmak istemiyoruz.
2025 Aile Yılıysa şiddet bitirilerek işe başlansın.
TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu







