Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Dünyanın en ağır insani felaketlerinden birine tanık olduğumuz bu günlerde, Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak, Avrupa’da 300 bin gazeteciyi temsil eden Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) adına size sesleniyoruz.
Bugün, dünyanın kararlı bir şekilde harekete geçmemesi nedeniyle hayatını kaybeden tüm sivillere ve her şeye rağmen gazetecilik görevlerini sürdüren meslektaşlarımıza derin dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz. Ne yazık ki, kamu otoritelerinin cesaret göstermesi gereken bir zamanda, Avrupa Komisyonu çekingen bir tutum sergiliyor.
Gazze’de günlerdir yiyecek, su, tıbbi malzeme ve barınaktan mahrum bırakılan insanların sistematik ve kasıtlı olarak aç bırakılmasına tanık oluyoruz. Çocuklar, onları besleyemeyen ebeveynlerinin kollarında yorgunluktan ölüyor. Hastanelerde bebekler ciddi beslenme yetersizliğinden mustaripken, insani yardım konvoyları engellenmeye devam ediyor. Bu, doğal bir felaketin sonucu değil, İsrail hükümeti tarafından tasarlanmış bir siyasi karar, bir tür toplu cezalandırmadır.
Bugün Gazze’de yaşananlar bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen bir suçtur: Açlık silah olarak kullanılıyor. İlaç ve temiz su dahil olmak üzere temel yaşam ihtiyaçları dünyanın gözü önünde reddediliyor. Ve bizim gözümüzün önünde de. Suçlara ve acılara tanıklık edenler sadece yerel gazeteciler. Abluka altında ve yabancı gazetecilerin girişinin açıkça yasaklandığı bir ortamda, gerçeği dünyaya duyurmak için her gün hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Ve şimdi onlar da açlıkla susturuluyor.
Uluslararası ve Avrupa Gazeteciler Federasyonları (IFJ ve EFJ), Gazze’deki gazetecilerin fiziksel çöküş noktasına geldiği konusunda uyarıda bulunuyor: Açlık çekiyorlar, bilinçlerini kaybediyorlar, güçlerini kaybediyorlar ve bununla birlikte işlerini yapma yeteneklerini de kaybediyorlar. IFJ verilerine göre, Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana en az 187 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Onların ölümü tehlikeli bir mesaj veriyor:
“Gerçekler duyulmamalı”!.
Gazze’yi yabancı muhabirlere kapatarak, İsrail ordusu ifade özgürlüğünü ve halkın bilgi edinme hakkını bastırıyor. Gazeteciler aç bırakılarak, gerçeğin sesi kelimenin tam anlamıyla susturuluyor.
Türkiye’nin kurucu üyeleri arasında bulunduğu Avrupa Komisyonu’ndan, Gazze’de devam eden soykırım konusunda tutumunu açıkça belirlemesini, tarafsız ifadelerin arkasına saklanmayı bırakmasını ve somut adımlar atmaktan kaçınmamasını talep ediyoruz.
Avrupa Komisyonu’nun uluslararası hukuku ve insan haklarının korunmasını güçlü bir şekilde desteklemesini bekliyoruz.
Hakikat açlık ile susturulmaya çalışılırken, daha yüksek sesle konuşmak bizim görevimizdir. Avrupa Komisyonu’nun bu anda sessiz kalması ahlaki ve siyasi bir utançtır.