Gazetecileri engelleyen polislerin soruşturması yeniden açıldı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi’nin, başkentte gazetecilerin görevini yapmasını engelleyen polisler hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Savcılık, “TGS Ankara Şubesi, suçun mağduru değil; ancak mağdurlar şikayetçi olabilir” diyerek takipsizlik kararı verdi. TGS Ankara Şube karara itiraz etti. Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın takipsizlik kararını kaldırdı. Hakimlik, savcılıktan gazetecileri engelleyen polislerin eylemlerinin “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” mı yoksa “görevi kötüye kullanma” suçu mu olduğuna karar verip, ona göre işlem yapmasını istedi.
TGS Ankara Şubesi, başkentte son yıllarda alanda haber takibi yapan gazetecilerin görevini yapmasını engelleyen Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı şüpheli polisler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. 25 Mart 2021 tarihli dilekçede, 10 ayrı engelleme olayı yargıya taşınırken, polisler görevi kötüye kullanma ve zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşmakla suçlanmıştı.
Savcılık takipsizlik kararı verdi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan şikâyete ilişkin 27 Nisan’da kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti. Şikâyeti yapan TGS Ankara Şubesi’nin olayın mağduru olmadığını iddia eden savcılık, suç duyurusunda olmayan bir suç maddesini kararına dayanak yaptı. Kararda, iddia olunan fiilin zor kullanma yetkisinin aşılması suretiyle kasten yaralama suçuna dair olduğu öne sürüldü.
Basit yaralama suçunun şikâyete bağlı olduğu savunulan kararda, “Şikâyet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Mağdurun kendisi ya da yetkili vekili ya da yasal temsilcisi tarafından kullanılması gerekmektedir. Yetkili sendikanın bu anlamda yasal bir temsilci vasfı taşımadığı dolayısıyla ortada yasaya uygun bir şikâyetin bulunmadığı, bu haliyle soruşturmaya devam edilmesine yasal olarak olanak bulunmadığı görülmüştür.”
TGS avukatları itiraz etti
TGS’nin avukatları Meliha Selvi, Beste Dönmez Gedik ve Ülkü Şahin, bu karara itiraz etti. Kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğu vurgulanan dilekçede, suç duyurunun zor kullanma yetkisinin aşılması ve görevi kötüye kullanma olduğu anımsatıldı. Bu suçların şikâyete bağlı olmadığı anlatılan dilekçede, şöyle denildi:
“Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube yöneticisi olan müvekkiller, Ankara ilinde görev yapan gazeteciler tarafından taraflarına iletilen ve basına da yansıyan suç konusu filleri suçu bildirme yükümlülüğü kapsamında Sayın Savcının bilgisine sunmuştur. Bu nedenle takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar yönünden şikayetçi sıfatının yokluğu iddiasıyla verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar hukuka açıkça aykırıdır.”
Takipsizlik kararı kaldırıldı
İtirazı inceleyen Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, takipsizlik kararının kaldırılmasına 15 Ekim 2021 tarihinde karar verdi. Şikâyete konu olaydaki eylemlerin kolluk görevlilerinin idari görevleri sırasında meydana geldiği anlatılan kararda, Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin kararında belirtildiği üzere zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunun soruşturma iznine tabi olamayacağına dikkat çekildi.
Bununla birlikte Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilen kararın başlığında “görevi kötüye kullanma” suçunun belirlendiği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtilen hakimlik kararında, şöyle denildi:
“Bu haliyle isnada konu eylemlerin zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunun mu yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu kapsamında kaldığı değerlendirilerek, görevi kötüye kullanma suçu yönünden 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerinin tatbik edilmesi gerektiği anlaşılmakla itiraz kabul edilmiştir.”
Şimdi ne olacak?
TGS avukatlarından Ülkü Şahin, bu kararın ardından savcılığın polislerin şikâyete konu eylemlerinin “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” mı yoksa “görevi kötüye kullanma” suçu mu olup olmadığına karar vereceğini kaydetti. Şahin, “Eğer savcılık, polislerin eylemlerini zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması olarak görürse bu konuda soruşturma izni istemeden doğrudan dava açacak. Ancak savcılık, görevi kötüye kullanma suçu olduğunu değerlendirirse bu konuda Ankara Valiliği’nden soruşturma izni isteyecek. Valilik soruşturma izni verirse, gazetecilerin görevini engelleyen polisler hakkında dava açılabilir” dedi.
Savcılığın takipsizlik kararının basın mensuplarına yönelik şiddet eylemlerini cezasız bırakma politikasının bir örneği olduğunu belirten Şahin, savcılığın artık bu şikâyeti hukukçu ciddiyetiyle incelemesini ve şüpheli kolluk personeli hakkında derhal iddianame düzenlemesini istedi.