Türkiye Gazetecileri Sendikası (TGS) uzunca bir süredir sendikal çalışma yürüttüğü Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ’de 4 Kasım günü yetki için yeter çoğunluğu sağlayarak Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yetki tespiti için resmi yazı ile başvuruda bulunmuştur.
Yetki için gerekli çoğunluk hem sayısal hem de hukuken elde edilmesine rağmen, Bakanlığın izaha muhtaç ve işverenin yasa dışı hamleleri nedeniyle TGS’ye yetki belgesi verilmedi.
Bakanlığın yetki tespiti ile ilgili verdiği yanıtta Hürriyet’in 940 çalışanı olması nedeniyle yetki için gereken çoğunluğa ulaşılmadığı iddia edildi.
Bakanlığa yetki için resmi yazının yazıldığı 4 Kasım tarihinden, Bakanlığın yanıt dilekçesindeki tarih olan 11 Kasım’a kadar geçen sürede Hürriyet’in çalışan sayısındaki değişim izaha muhtaçtır.
Her ayın ilk günlerinde “kamu.turkiye.gov.tr” adresi üzerinden sadece sendika genel merkez yöneticilerinin görebileceği “İşkolu İşyeri Listesi” ve “Sendika Üye Listesi” raporları açıklanır. İlk raporda “Basın, Yayın ve Gazetecilik” iş kolunda yer alan işletmelerin çalışan sayıları, ikinci raporda ise sendikanın her bir işletmedeki üye sayısı gösterilir. Sendikamız TGS de bu rakamlar üzerinden yetki için gereken sayıya ulaşıp ulaşmadığına karar verir ve Bakanlığa gerekli başvuruları yapar.
Bakanlığa soruyoruz:
- Her ayın ilk veya ikinci günü yayınlanan aylık raporlar, neden Kasım ayında -tarihinde ilk defa – 11 gün sonra yayınlanmıştır? Bu raporlar OLAĞAN sürecinde açıklanmış olsaydı, Hürriyet’in çalışan sayısı ne olacaktı?
- Bakanlığın yetki tespitimize yanıt verdiği tarih (11 Kasım) ile kamu.turkiye.gov.tr adresinde “İşkolu İşyeri Listesi” ve “Sendika Üye Listesi” raporlarının yayınlanma tarihinin aynı olması sadece bir tesadüf müdür? Bakanlık, yetki talebimize yanıt vermek için aylık raporların yayınlanmasını mı beklemiştir? Eğer öyleyse, bu durum sendikalaşma özgürlüğüne dönük bir kötü niyeti ortaya koymakta mıdır?
- Sendikanın yetki için Bakanlığa resmi yazıyı yazdığı gün olan 4 Kasım’da hala Ekim raporları geçerli iken, Bakanlık neden Kasım ayı raporlarına göre TGS’nin yetki talebine olumsuz yanıt vermiştir?
- Bakanlığın yetki talebimize yanıt verdiği gün olan 11 Kasım günü Hürriyet’teki çalışan sayısı 940 olarak ifade edilirken, aynı gün kamu.turkiye.gov.tr adresinde yayınlanan “İşkolu İşyeri Listesi”nde Hürriyet’in çalışan sayısı neden 938 olarak gösterilmektedir? Bakanlık aradaki farkı nasıl açıklamaktadır?
- Ekim ayında 45 çalışanının işine “işletmesel” sebeple son verdiğini açıklayan Hürriyet, aynı dönemde hangi sebeple 100 yeni çalışanı işe almıştır? Bakanlık, çalışan sayısındaki bu OLAĞANDIŞI değişimi sendikalaşmanın engellenmesine dönük bir hamle olarak görmüyor mu? İşveren, çalışan sayısındaki bu izaha muhtaç artışla birlikte, işten attığı 46 kişiyi sendikal nedenle attığını İKRAR etmiş olmuyor mu? Bu hamlenin sendikalaşmanın önüne geçmek olduğu ve yasadışı olarak değerlendirilmesi gerektiği herhalde Bakanlık tarafından görülecektir.
- Bakanlığın açıkladığı Kasım ayı “İşkolu İşyeri Listesi”ne göre Hürriyet’te alınan 100 kişinin dağılımı şu şekildedir: Ankara matbaası 7; İstanbul matbaası 24; Antalya matbaası 7; Adana matbaasına 7; Gazetenin Bağcılar bürosu 55. Sendika olarak yaptığımız araştırmada Hürriyet’e ait yukarıdaki hiçbir işyerine bir kişinin dahi işe başlamadığı tespit edilmiştir. Hürriyet işe aldığını iddia ettiği bu 100 çalışan gerçekten var mıdır? Yoksa kâğıt üzerinde işçi alımı yapılarak TGS’nin hukuken hak ettiği yetki belgesi gayri hukuki olarak gasp mı edilmiştir?
Sendikamız gücümüzdür!
TGS olarak Hürriyet’te hukuken elde ettiğimiz ancak fiilen gasp edilen yetki belgemize karşı hem yasal hem de kamuoyu önünde mücadelemizi sürdüreceğimiz ilan ediyoruz.
Hürriyet çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirilmesi, iş güvencesi ve adil bir ücret düzeyi için verdiği mücadelenin öncüsü olan TGS, Hürriyet’teki sendikal çalışmalarına devam edecektir.
Tüm üyelerimize ve Hürriyet çalışanlarına bir kez daha sesleniyoruz: Düşük ücrete ve güvencesiz çalışmaya itiraz ediyorsanız, gazetecilik yapmanız engelleniyorsa, bir gün evinize gönderilecek tebligatla gayri ahlaki bir şekilde işinizden uzaklaştırılmak istemiyorsanız TGS çatısı altında buluşarak haklı mücadelemizi büyütmeliyiz.
Hakkımız olanın gasp edilmesine ne Hürriyet çalışanları ne de Türkiye Gazeteciler Sendikası sessiz kalmayacaktır. İşveren ile Bakanlığın birlikte yürüttüğü bu oyun bozulacaktır.
GASP EDİLEN YETKİMİZ VERİLENE KADAR BU MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ.
Bugün avukatlarımız ile birlikte itirazlarımızı yapacağımızın kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası